Ruh hallerinin bulaşıcı olduğu ve özellikle genç yetişkinler arasında hızla yayıldığı ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu durumdan dünya genelinde 300 milyondan fazla kişinin etkilendiğini tahmin ediyor.
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, salgın hakkında şu bilgileri verdi:
PSİKOLOJİK HASTALIKLAR DA BULAŞICI
"Özellikle ergenler, klinik depresyon tanısında kullanılan depresif belirtileri gösteriyor. Buna "eşik altı depresyon" deniyor ve bunun klinik bir durum olmadığı gerçeği, pek çok kişinin yaşam kalitesini etkilemesine rağmen ihtiyaç duydukları desteği alamadıkları anlamına geliyor.
Kanıtlar, ruh halinin toplumsal bulaşma olarak bilinen bir süreç yoluyla kişiden kişiye yayılabileceğini göstermektedir.
Bazı araştırmalar özellikle gençleri hedef alıyor ve güçlü dost gruplarına sahip ergenlerin daha iyi bir zihinsel sağlık eğilimi gösterdiğini belirtiyor. Geçmişteki araştırmalar, ergenlik dönemindeki duygu durum bozukluklarına sosyal desteğin ve arkadaşlığın iyi geldiğini gösteriyor. Yakın geçmişte yapılan deneylerde, bir bireyin duygusal durumunun sosyal ilişkilerdeki duygusal ifadelerden etkilenebileceğini ortaya koyuyor.
BELİRTİLERİ: ÇARESİZLİK, YORGUNLUK, İLGİ KAYBI...
Depresif ruh halleri aslında bulaşıcı. Bunun belirtileri, çaresizlik, yorgunluk, ilgi kaybı, kötü konsantrasyon, üzüntü ve değersizlik duygularıdır.
Bununla birlikte, düşük ruh hali ve hüzün duyguları arkadaşlar arasında yaygınlaşsa da genellikle ergenleri eşiğin üzerinde klinik olarak teşhisi konabilen bir depresyona itmezler.
Matematiksel modeller, ergenlerin sosyal çevrelerinde fazla sayıdaki arkadaşın düşük ruh halinde olması durumunun, diğer ergenlerin de modunu düşürdüğünü göstermiştir.
Çalışmalar, çoğu iyimser olan bir arkadaş grubuna dahil olmanın gençlerin moralini artırıp ruh halini yükselteceğini gösteriyor.
OLUMSUZ HAVANIN YAYILMASININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Gençlerin düşük ruhsal durumlarını iyileştirmek için iki yönlü bir yaklaşımın gerekliliğini önermekteyiz. Dostluklarını geliştirmeleri için teşvik etmenin yanı sıra, ergenler sosyal çevrelerinde olumsuz duyguları sürdürmekten de kaçınma çabaları gösterilmelidir.
Toplumsal müdahalelerin birincil hedefi, depresyon riskini azaltmak amacıyla arkadaşlık ilişkilerini artırmak olsa da ikincil hedef negatif havanın dağılmasını engellemek olmalıdır."
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, salgın hakkında şu bilgileri verdi:
PSİKOLOJİK HASTALIKLAR DA BULAŞICI
"Özellikle ergenler, klinik depresyon tanısında kullanılan depresif belirtileri gösteriyor. Buna "eşik altı depresyon" deniyor ve bunun klinik bir durum olmadığı gerçeği, pek çok kişinin yaşam kalitesini etkilemesine rağmen ihtiyaç duydukları desteği alamadıkları anlamına geliyor.
Kanıtlar, ruh halinin toplumsal bulaşma olarak bilinen bir süreç yoluyla kişiden kişiye yayılabileceğini göstermektedir.
Bazı araştırmalar özellikle gençleri hedef alıyor ve güçlü dost gruplarına sahip ergenlerin daha iyi bir zihinsel sağlık eğilimi gösterdiğini belirtiyor. Geçmişteki araştırmalar, ergenlik dönemindeki duygu durum bozukluklarına sosyal desteğin ve arkadaşlığın iyi geldiğini gösteriyor. Yakın geçmişte yapılan deneylerde, bir bireyin duygusal durumunun sosyal ilişkilerdeki duygusal ifadelerden etkilenebileceğini ortaya koyuyor.
BELİRTİLERİ: ÇARESİZLİK, YORGUNLUK, İLGİ KAYBI...
Depresif ruh halleri aslında bulaşıcı. Bunun belirtileri, çaresizlik, yorgunluk, ilgi kaybı, kötü konsantrasyon, üzüntü ve değersizlik duygularıdır.
Bununla birlikte, düşük ruh hali ve hüzün duyguları arkadaşlar arasında yaygınlaşsa da genellikle ergenleri eşiğin üzerinde klinik olarak teşhisi konabilen bir depresyona itmezler.
Matematiksel modeller, ergenlerin sosyal çevrelerinde fazla sayıdaki arkadaşın düşük ruh halinde olması durumunun, diğer ergenlerin de modunu düşürdüğünü göstermiştir.
Çalışmalar, çoğu iyimser olan bir arkadaş grubuna dahil olmanın gençlerin moralini artırıp ruh halini yükselteceğini gösteriyor.
OLUMSUZ HAVANIN YAYILMASININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Gençlerin düşük ruhsal durumlarını iyileştirmek için iki yönlü bir yaklaşımın gerekliliğini önermekteyiz. Dostluklarını geliştirmeleri için teşvik etmenin yanı sıra, ergenler sosyal çevrelerinde olumsuz duyguları sürdürmekten de kaçınma çabaları gösterilmelidir.
Toplumsal müdahalelerin birincil hedefi, depresyon riskini azaltmak amacıyla arkadaşlık ilişkilerini artırmak olsa da ikincil hedef negatif havanın dağılmasını engellemek olmalıdır."