Obezite cerrahisi sonrası, vücudun gerekli vitamin ve mineral depolarını doldurması, sağlıklı bir gebelik süreci yaşanması için en az, bir buçuk yıl beklenmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
Çağlar boyunca şişman olmakla, doğurganlık arasında bir bağ kurulmuş, doğurganlık sembolleri sıklıkla aşırı kilolu figürlerle tasvir edilmesine rağmen, bilimsel araştırmalar doğurganlık ile obezite arasında ters orantı olduğunu ortaya koyuyor ve kilo arttıkça doğurganlık azalıyor.
Hamile kalmak isteyip kalamayan şişman kadınların, en çok sorduğu sorulardan biri olan obezite cerrahisi sonrası ne zaman hamile kalabilirim sorusunun cevabını Lotus Obezite Cerrahisi Merkezi doktorlarından Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül verdi ve şöyle dedi: "Vücuttaki fazla yağdokusu, hamilelik süreci için gerekli hormonları azaltıp, hamilelik dönemi karşıtı hormonları arttırarak doğurganlığı azaltır. Ayrıca fazla olan yağ dokusu insülin direncini, yumurtalık kistlerini ( Polikistik Over Sendromu), gebeliğe özgü kalp, tansiyon hastalıkları ( Preeklampsi) gibi birçok rahatsızlığa sebep olur. Sadece doğurganlığı azaltmakla kalmayıp, hamilelik sürecini de riske atar.
Hamile kalmak isteyen ve vücuttaki aşırı yağ dokusu sebebiyle kalamayan ve obezite ameliyatı olan ( Tüp mide- mide küçültme, mide baypası, v.b) kadınlar, ideal kilolarına ulaşır ve bu operasyon kadınlarda doğurganlığı arttırır. Erkeklerde de şişmanlık sperm kalitesini azaltır.Obezite cerrahisi ile ideal kilosuna ulaşan erkeklerinde sperm kalitesi artar.
Obezite cerrahisi sonrası gebelik planlayanların, vücudun gerekli vitamin ve mineral depolarını doldurarak sağlıklı bir gebelik süreci için ortalama bir buçuk yıl beklemesi gerekir. Bu süreci obezite cerrahınız ve kadın doğum doktorunuz ile iletişimde kalarak geçirmenizi tavsiye ederim."
Hamilelik Sürecinde Kilo Ne Kadar Olmalıdır?
Hamilelik sürecinin, sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için vücudun hazırlandığı bir süreç olduğunu söyleyen Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül; hamilelerde ortalama kilo alımının 12-15 civarı olması gerektiğini belirtti. Fakat bu kilo artışının normal kiloda olan sağlıklı bireyler için geçerli olduğunu, obez anne adayının ise 5-9 kilo arasında bir kilo alması gerektiğine dikkat çekti. Op. Dr. Temizgönül şöyle konuştu: "Son yıllarda düzenli kadın doğum uzmanı doktorların takipleri sayesinde, hamilelikte aşırı kilo alımları azalıp, sağlıklı ve normal doğum oranları artmıştır.
Hamilelikte alınan kilolarda genel görüş, nasıl olsa doğum sonrası verilir şeklindedir. Maalesef bu görüş doğru değildir. Hamilelikte alınan aşırı kilolar doğum sonrası obezite ve şeker hastalığı riskini önemli ölçüde artırmaktadır."
"İri Bebekler İleri ki Yaşlarında Obez Olabilir"
Yapılan araştırmaların, ilk gebelik haftalarından itibaren bebeklerin doğum ağırlığının sadece bebek sağlığını değil ilerleyen yaşlarını da etkilediğini belirten Op. Dr. Temizgönül şöyle konuştu: "2500- 4000 gr arası doğan bebekler, normal doğum ağırlığında kabul edilir. Bu aralıkta doğan bebekler, ilerleyen yaşantılarında şeker ve kalp hastalıkları bakımından 4000 gr üzeri ağırlıkla doğan bebeklere göre daha az riske sahiptirler.
Ayrıca bağışıklık sistemleri daha güçlüdür. Oysa 4000 gr üzeri doğan iri bebekler, sağlıklı doğum ihtimalini azaltır ve sezaryen olasılığını arttırır. İri bebeklerin ilerleyen yaşantılarında obez olma ihtimali normal kiloda doğan bebeklere göre 2 kat fazladır."
Çağlar boyunca şişman olmakla, doğurganlık arasında bir bağ kurulmuş, doğurganlık sembolleri sıklıkla aşırı kilolu figürlerle tasvir edilmesine rağmen, bilimsel araştırmalar doğurganlık ile obezite arasında ters orantı olduğunu ortaya koyuyor ve kilo arttıkça doğurganlık azalıyor.
Hamile kalmak isteyip kalamayan şişman kadınların, en çok sorduğu sorulardan biri olan obezite cerrahisi sonrası ne zaman hamile kalabilirim sorusunun cevabını Lotus Obezite Cerrahisi Merkezi doktorlarından Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül verdi ve şöyle dedi: "Vücuttaki fazla yağdokusu, hamilelik süreci için gerekli hormonları azaltıp, hamilelik dönemi karşıtı hormonları arttırarak doğurganlığı azaltır. Ayrıca fazla olan yağ dokusu insülin direncini, yumurtalık kistlerini ( Polikistik Over Sendromu), gebeliğe özgü kalp, tansiyon hastalıkları ( Preeklampsi) gibi birçok rahatsızlığa sebep olur. Sadece doğurganlığı azaltmakla kalmayıp, hamilelik sürecini de riske atar.
Hamile kalmak isteyen ve vücuttaki aşırı yağ dokusu sebebiyle kalamayan ve obezite ameliyatı olan ( Tüp mide- mide küçültme, mide baypası, v.b) kadınlar, ideal kilolarına ulaşır ve bu operasyon kadınlarda doğurganlığı arttırır. Erkeklerde de şişmanlık sperm kalitesini azaltır.Obezite cerrahisi ile ideal kilosuna ulaşan erkeklerinde sperm kalitesi artar.
Obezite cerrahisi sonrası gebelik planlayanların, vücudun gerekli vitamin ve mineral depolarını doldurarak sağlıklı bir gebelik süreci için ortalama bir buçuk yıl beklemesi gerekir. Bu süreci obezite cerrahınız ve kadın doğum doktorunuz ile iletişimde kalarak geçirmenizi tavsiye ederim."
Hamilelik Sürecinde Kilo Ne Kadar Olmalıdır?
Hamilelik sürecinin, sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için vücudun hazırlandığı bir süreç olduğunu söyleyen Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül; hamilelerde ortalama kilo alımının 12-15 civarı olması gerektiğini belirtti. Fakat bu kilo artışının normal kiloda olan sağlıklı bireyler için geçerli olduğunu, obez anne adayının ise 5-9 kilo arasında bir kilo alması gerektiğine dikkat çekti. Op. Dr. Temizgönül şöyle konuştu: "Son yıllarda düzenli kadın doğum uzmanı doktorların takipleri sayesinde, hamilelikte aşırı kilo alımları azalıp, sağlıklı ve normal doğum oranları artmıştır.
Hamilelikte alınan kilolarda genel görüş, nasıl olsa doğum sonrası verilir şeklindedir. Maalesef bu görüş doğru değildir. Hamilelikte alınan aşırı kilolar doğum sonrası obezite ve şeker hastalığı riskini önemli ölçüde artırmaktadır."
"İri Bebekler İleri ki Yaşlarında Obez Olabilir"
Yapılan araştırmaların, ilk gebelik haftalarından itibaren bebeklerin doğum ağırlığının sadece bebek sağlığını değil ilerleyen yaşlarını da etkilediğini belirten Op. Dr. Temizgönül şöyle konuştu: "2500- 4000 gr arası doğan bebekler, normal doğum ağırlığında kabul edilir. Bu aralıkta doğan bebekler, ilerleyen yaşantılarında şeker ve kalp hastalıkları bakımından 4000 gr üzeri ağırlıkla doğan bebeklere göre daha az riske sahiptirler.
Ayrıca bağışıklık sistemleri daha güçlüdür. Oysa 4000 gr üzeri doğan iri bebekler, sağlıklı doğum ihtimalini azaltır ve sezaryen olasılığını arttırır. İri bebeklerin ilerleyen yaşantılarında obez olma ihtimali normal kiloda doğan bebeklere göre 2 kat fazladır."