Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Nadide Korkut, rahim ağzı kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Rahim ağzı kanserinin en önemli nedeni cinsel yolla gecen HPV virüsleridir
Rahim ağzı kanseri HPV virüsünün neden olduğu anormal hücrelerin yayılması ile oluşmaktadır. Ancak bu anormal hücrelerin kansere dönüşmesi uzun yıllar sürebilmektedir. HPV son derece yaygın, bulaşıcı ve bazen hiç belirti vermeyen, cinsel yolla gecen bir virüstür. Belirti göstermediği için yayılması çok kolay olan HPV ‘nin 100’den fazla türü vardır ve hepsi kanserojen değildir.
Genital siğil görülebiliyor
Her 10 kadından 8’i bu virüsle 50 yaşına kadar karşılaşmaktadır. Vücut güçlü bağışıklık sistemiyle bu virüsleri yenebilmekte ancak bazen kanserojen HPV virüsleri rahim ağzında anormal hücreler oluşturarak; yıllar sonra rahim ağzı kanseri meydana getirebilmektedir. Bazı HPV tipleri ise genital siğillere neden olabilmektedir. Bunların tedavisi çeşitli yollarla yapılmaktadır. Bu tedavi metotları; cerrahi olarak siğili almak, koterize etmek(yakmak),kriyo yapmak(dondurmak) ve ilaç planlamasıdır. Genital siğiller kadında ciddi bir psikolojik yıkım yaratabilmektedir. Özellikle bulaşıcı olması; tedaviden sonra tekrar edebilmesi ve tedavinin ağrılı ve zaman alıcı bir süreç olması kadında ciddi psikolojik problemler yaratabilmektedir.
Kişisel temizlik ve hijyen önemli
HPV %90 cinsel yolla; % 10 ise el ile temas, tuvalet ve kişisel hijyen malzemeleri ile bulaşabilmektedir. Birden fazla partnerin bulunması, HPV bulaşıcılığı acısından çok risk taşımaktadır. HPV; cinsellik dışında bebeğe doğum esnasında da geçebilir ve bu nedenle bu gebeliklerde sezaryen gerekebilmektedir. Çünkü bazı HPV virüsleri çocukta ilerleyen yıllarda farenks (boğaz) kanseri oluşturabilmektedir. Virüs 72 saat yaşayabildiği için bebek bakıcılarının ellerinden bebeklere geçebilmektedir.
Düzenli jinekolojik muayene ve smear testi hayat kurtarır
Bu virüsün iki ay ya da 10 yıl önce vücuda girme olasılığı söz konusu olabilmektedir. Bir kez cinsel ilişkide bulunmak, bu kansere yakalanabilme olasılığını göstermektedir. Yani yıllar önceki bir ilişkiden kapılan virüs; karşımıza 10 yıl sonra rahim ağzı kanseri olarak çıkabilmektedir. Çoğu zaman hiçbir belirti vermemektedir. Bu nedenle düzenli jinekolojik muayene ve smear testi yapılması önerilir. Çünkü papsmear, HPV ’nin hücrelere yaptığı erken hasarın anlaşılmasını ve hastanın kontrol altında tutulmasını sağlamaktadır. Ayrıca artık PRC tekniğiyle; kanserojen olan HPV tiplerini de tespit edilebilmesi mümkün olabilmektedir.
45 yaşına kadar tüm kadın ve erkeklerde aşı uygulanmalıdır
HPV virüsüne karşı aşı yapılması da rahim ağzı kanserinden korunmada en önemli yollardan biridir. Aşının cinsel ilişkiden önce tüm genç kızlara ve mümkünse 45 yaşa kadar tüm kadınlara ve erkeklere de yapılması gerekmektedir. Çünkü HPV erkeklerde de bazı kanser türlerine yol açmakta ve taşıyıcılıkla HPV aktarımına neden olmaktadır.