Günümüz şartlarında hem yaz hem de kış aylarında güneş koruyucu kullanmak önemli hale geldi. Uzmanlar, güneşin gözden uzakta olduğunda bile zararlı etkilerinin deriye nüfuz ettiğini söylüyor. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğr. Üy. Dermatolog Dr. Seher Küçükoğlu Cesur, güneşteki UV ışınlarının %80'e kadar bulut filtresinden geçtiğini dile getirerek, “Kontrolsüz güneş ışınları deride yanık, deri yaşlanması, lekeler, kanser öncüsü bazı deri hastalıklarına ve en önemlisi deri kanserlerine yol açarlar” diyerek bazı uyarılarda bulundu.
Dr. Seher Küçükoğlu Cesur, vücudumuzun, deride D vitamininin sentezlenmesi için güneş ışınlarına ihtiyacı olduğunu belirtti. Ancak zararlı yan etkilerine en çok yaz aylarındaki yoğun güneş ışınlarının yol açtığını, hava sıcaklığının düşmesiyle de riskin maalesef azalmadığına dikkat çekti.
Mevsim geçişlerinde hassas ve alerjik ciltlere dikkat?
Özellikle mevsim geçişlerinde en sık rastlanan deri sorununun kuruluk ve bazı egzama grubu hastalıkların artması olduğunu belirten Dr. Seher Küçükoğlu Cesur, “Halk arasında yağlı egzama olarak bilinen seboreik dematit hastalığı, yüzde, saçlı deride, kulak arkasında ve göğüs ön kısmında kuruluk, kızarıklık ve kabuklanma şeklinde görülür. Özellikle mevsim geçişlerinde sık görülen bu deri hastalığında medikal tedaviler ile birlikte bol bol nemlendirici kullanılmalı” tavsiyesinde bulundu.
Güneş kremi seçerken dikkat
Havaların ısınmasıyla yaz sezonunun da başladığını belirten Dr. Seher Küçükoğlu, güneşlenmekten vazgeçemeyenlere de önerilerde bulundu. Güneş koruyucu ürünlerinin koruyucu etkilerinin SPF’20 de başlayarak, SPfF 50’ ye kadar artarak devam ettiğini söyledi. Dr. Küçükoğlu Cesur, “Güneşin zararlı etkilerinden korunarak bronzlaşmak isteyenlerin en güneş koruyucu kullanması gerekiyor. Güneşe çıkmadan 20 dk kadar önce güneş gören her bölgeye sürülmeli ve 2-3 saat aralıklarla tekrar edilmeli.” dedi.
“Fiziksel koruyucu olan güneş kremleri güvenli”
Güneş kremi seçerken hem UVB hem de UVA ışınlarından koruyan SPF faktörüne dikkat edilmesini söyledi. “SPF 15 cildimizi güneş ışınlarında yüzde 93 oranında korurken, SPF 30 yüzde 97, SPF 50 ise yüzde 98 oranında koruyor. Fiziksel koruyucu içeren güneş koruyucuları deri tarafından emilmeden, derinin yüzeyinde tabaka oluşturarak güneşten koruyor. Bu tip fiziksel koruma özelliğinde olan güneş koruyucuları bebekler ve çocuklar için olan ürünlerdir. Tam emilmediği için zararlı etkileri yoktur, güvenlikle kullanılabilirler.” diye konuştu.
Bunlarla birlikte son zamanlarda geniş bir ürün yelpazesi tanımlandığını ifade eden Dr. Küçükoğlu Cesur, akne için, anti aging özellikli, lekelere özel, kapatıcı özelliğinde olan, nemlendirici ile birlikte kombine olan, ultra ince ürünler gibi piyasada kişinin yapısına göre tercih edebileceği ürünler olduğunu ve krem formlarının özellikle kuru cilt için, losyon ve spreylerin ise gövde kullanımı için tercih edilebileceğini ifade etti.
Güvenli bronzluk için tavsiyeler
Bronz bir tene sahip olmak elbette ki istenebilir; ama bu yolda sağlığınızdan ödün vermemek gerekir diyen Dr. Küçükoğlu Cesur, güneşin en etkili olduğu 10.30-15.30 arasında güneşlenilmemesini tavsiye etti. Dr. Küçükoğlu Cesur, eşit bronzluk için sık sık hareket edilmesi ve güneşe karşı pozisyon değiştirilmesi gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti.“Geniş siperlikli bir şapka, güneş gözlüğü ile yüzü ve gözleri mutlaka güneşten koruyun. Bronzlaşmak, havuz ve deniz deriyi kurutur. Bol bol nemlendirici kullanmak derinin esnekliğini sağlar ve sağlıklı görünmesine neden olur. Bilinçsiz şekilde güneşlenmek ciltte yanıklara, lekelenmelere neden olabilir. Oluşan hasarlar yoğun kızarıklıklar, yanma hissi, kaşıntı ve cildin ileri seviyelerde su toplamasına karşı dikkatli olun”