Akşam saatlerinde otururken veya yatağa uzandığımda, yani istirahat halindeyken başlıyor bacaklarımdaki yanma, batma, kimi zamansa karıncalanma gibi rahatsız edici his… Rahatlamak için bacaklarımı sürekli hareket ettirme ihtiyacı hissediyorum… Bu sorunlarım geceleri öyle şiddetleniyor ki uyumak ne mümkün! Yataktan çıkıp evin içinde hareket edince yakınmalarım azalsa da, yatağa girince tüm şiddetiyle devam ediyor… Çoğu geceler uykuya ancak sabaha karşı yakınmalarım dinince dalabiliyorum…
Uykusuz gecelerin faturası ise ağır oluyor; sabahları yorgun uyanıyorum, gündüzleri de aşırı uykulu olduğum için aile, iş ve sosyal hayatımda ciddi problemler yaşıyorum! Siz de bacaklarınızda özellikle geceleri şiddetlenen bu tür sorunlardan yakınıyorsanız, dikkat! Geceleri uykusuz kalmanızın nedeni “Huzursuz Bacaklar Sendromu” olabilir!
Ülkemizde 3 milyon kişinin sorunu!
Huzursuz Bacaklar Sendromu (HBS); özellikle akşam saatlerinde ve hareketsiz kalındığında bacakları hareket ettirme isteği ve buna eşlik eden ağrı, batma, karıncalanma ve yanma gibi belirtilerle kendini belli eden bir tablo. Ülkemizde her 100 kişiden 4’ü Huzursuz Bacaklar Sendromu tanısı alıyor. Bir başka deyişle, ülkemizde ortalama 3 milyon kişi bu sendromla mücadele ediyor. Her yaş grubunda görülmekle birlikte, yaş ilerledikçe risk artıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu, uykuda hareket bozukluğu olan Huzursuz Bacaklar Sendromu'nda erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunu belirterek, “Yaşam alışkanlıklarında yapılacak olan düzenlemeler ve ilaç dışı yöntemlerle birlikte ihtiyaç halinde başvurulan ilaç tedavisi, bu sendromun hafiflemesini, hatta tümüyle ortadan kalkmasını sağlayabiliyor” diyor.
Bu belirtilerden biri bile varsa…
Huzursuz Bacaklar Sendromu genellikle akşamları başlayıp, şiddetini geceleri artırsa da, uzun süren seyahatler veya toplantılar nedeniyle bacaklarımızı uzun süre hareket ettiremediğimiz durumlarda gündüzleri de gelişebiliyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu, bu sendromun belirtilerini şöyle sıralıyor:
- Bacaklarda yanma, batma, karıncalanma ve ağrı gibi rahatsız edici bir hissin gelişmesi
- Rahatsız edici his nedeniyle bacakları hareket ettirme isteği
- Yakınmaların akşam saatlerinde başlaması veya şiddetlenmesi. Gece yatıldığında en şiddetli halini alması
- Yanma, batma, karıncalanma ve ağrının bazen bacaklara ek olarak vücudun diğer bölgelerinde de (kollar, gövde, karın, genetik bölgeler gibi) oluşması
- Hareketsiz kalındığında sorunların daha da artması
- Hareket edildiğinde, en azından hareket sırasında şikayetlerin azalması
- Bacaklarda gelişen sorunların sabahları azalması veya kaybolması
Demir eksikliği bacakları ‘huzursuz’ ediyor
Huzursuz Bacaklar Sendromu'nun oluşum mekanizması tam bilinmemekle birlikte, beyin sapı ve omurilikteki dopaminerjik sinir yolaklarındaki işlevsel bozukluktan kaynaklandığı düşünülüyor. Genetik yatkınlık bu sendromda büyük önem taşıyor. Öyle ki Huzursuz Bacaklar Sendromu tanısı alan her 2 kişiden birinde aile öyküsü bulunuyor. Prof. Dr. Murat Aksu demir eksikliğinin de Huzursuz Bacaklar Sendromu’na en sık yol açan etkenlerden biri olduğuna işaret ederek, “Ayrıca magnezyum veya folik asitliği, hamilelik, diyabet, parkinson hastalığı, romatoit artrit, ileri evre böbrek yetmezliği ve bazı ilaçlar da risk faktörleri arasında yer alıyor” diyor.
Tanı için en iyi yöntem hasta öyküsüNöroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu, Huzursuz Bacaklar Sendromu’nda tanı için en iyi yöntemin hastayı dinlemek olduğunu belirterek, “İyi bir öykü ve nörolojik muayene tanı için yeterli oluyor. Ancak bazı durumlarda tanı koymak için uyku testi yapmak gerekebiliyor” diyor. Tanı konulduktan sonra hastalığın nedenini belirlemek için kan testleri, ihtiyaç halinde EMG (Elektromiyografi) yöntemine başvurulabiliyor.
Sigara, alkol ve kafeinden uzak durun
Tedavide ilk hedef, hastanın uyku ve yaşam kalitesini artırmak oluyor. Eğer Huzursuz Bacaklar Sendromu’na neden olan tıbbi bir sorun yoksa önce yaşam alışkanlıklarında düzenlemelere ve ilaç dışı yöntemlere başvuruluyor. “Uyku hijyenini sağlamak ve tüketiliyorsa alkolü kısıtlamak, hastanın ilk olarak dikkat etmesi gereken kurallardır” diyen Prof. Dr. Murat Aksu, şöyle devam ediyor: “Uyumadan önce hafif veya orta dereceli germe egzersizleri yapılması, ılık-soğuk suyla duş alınması, öğle saatlerinden itibaren çay ile kahve gibi kafein içeren içeceklerin kısıtlanması, sigaranın bırakılması gibi yaşam alışkanlıklarında yapılan değişiklikler fayda sağlayabiliyor. Ayrıca masaj ve deri yüzeyine yakın sinirlerin elektriksel sinyallerle uyarılması gibi yöntemler de etkili olabiliyor.” Yapılan tetkiklerde demir eksikliği gibi tıbbi bir durum tespit edilmişse, bu sorunu tedavi etmek, sendromun ortadan kalkmasını sağlıyor. Yaşam alışkanlıklarında yapılan düzenlemeler ve ilaç dışı tedavilerden yeterli fayda sağlanamazsa, en son aşamada ilaç tedavisine başlanıyor. Günümüzde ilaç tedavisi ile hastalığın oluşturduğu belirtilerin ortadan kaldırılması, gecelerin rahat geçirilmesi sağlanabiliyor.