Hayatımızı ve sağlığımızı ele geçiren lezzetli ama bir o kadar da sağlıksız besinler neden bu kadar günlük yaşantımıza dahil oldu? Onları bu kadar lezzetli kılan içerdikleri kimyasal maddeler mi yoksa insan yaşamında yağlı ve tatlı besinlere yüzyıllar öncesinden beri duyduğumuz ilgi mi?
Küreselleşmenin etkisiyle çalışma saatlerinin fazla olup yemeğe ayrılan sürenin az olması sonucunda ortaya çıkan fast food tarzı tüketime öğrencilerin ve çalışanların gösterdiği ilgi oldukça fazla ve her gün bu tarz tüketimin ileride bir çok hastalığa davetiye çıkardığı da yapılan araştırmalarda bilimsel olarak kanıtlanmaktadır. Fast food tarzı beslenmeye alışan insanların sağlıklı yiyecekleri beğenmemeye başlaması da görülmektedir. Bunun nedenini gelin birlikte inceleyelim.
Çin Tuzu(MSG): Çin tuzu, Japonya'da laboratuvar ortamında üretilen kimyasal bir maddedir. Normal şartlarda herhangi bir tadı bulunmadığı halde hangi gıdaya katılırsa o gıdanın tadını pekiştirici, tadını güzel hale getirme etkisi vardır. Lezzet artırıcı etkisiyle gıda sektöründe çoğu hazır gıdalarda bulunmaktadır ve sık sık tüketme isteğine neden olmaktadır. Çin tuzu; et ve tavuk suyu tabletleri, hazır soslar, hazır çorbalar, tatlı ve tuzlu hazır gıdaların bazılarında, hemen hemen tüm cipslerde, fast food gıdalarda kullanılmaktadır.
Şekerli Besinler: Çikolata, dondurma, pasta, şekerlemeler, reçel, kurabiye, kremalı bisküviler bol miktarda şeker içeren besinlerdir. Yüzyıllar öncesinden bile tatlı besinler zenginliğin göstergesiydi. Genellikle bal veya şekerlemeler şeklinde soyluların evinde bulunurdu. Antik Mısır'da milattan önce 1000 yıllarında şekerlemeler tanrılara sunuluyordu veya soylulara ayrılıyordu. Bizler de yüzyıllar öncesinden gelen alışkanlıklarla psikolojik olarak tatlı türü besinler tükettiğimizde kendimizi daha mutlu hissediyoruz.
Yağ Oranı Yüksek Besinler: Hamburger, pizza, döner, kızartılarak pişen besinler, dondurma, işlenmiş et ürünleri(sosis, salam, sucuk), milkshake, margarin gibi ürünlerde sağlıksız yağlar bulunmaktadır. Yağlı besinleri tüketmeyi sevmemiz ise atalarımızın zamanında yiyecek bulmanın zor olması sebebiyle vücuda fazla enerji alımı için yağların tercih edilmesiydi. Geçmişimizden gelen bu alışkanlık hala devam ediyor. İtalikler'in Tanrılara katı yağ ve ince hamurdan pide sunumunda bulunduğuyla ilgili yazılara rastlanmıştır. Böylelikle yağın önemi yüzyıllar öncesinden bizlere tarih kitapları tarafından gösterilmiştir.
Tuzlu Besinler: Tuzlu kraker, zeytin, peynir, turşu, cipsler, konserve ürünler, patlamış mısır, paketlenmiş ürünler fazla miktarda tuz içerir. Tuz kas ve sinir hücreleri için gerekli olan sodyumu içerir. Fakat ülkemizde tuz tüketimi çok olduğu için bunu kısıtlamanın sağlığımız için en doğrusu olduğu düşünülmektedir. Tuzun Antik Roma kültüründe hemen her sofrada bulunması yemeğin lezzeti için o zamanlardan şimdiye kadar gelen bir alışkanlık olduğunu gösteriyor. Tuz da şeker gibi sadece lezzet için tüketiliyor.
Yağlı ve şekerli gıdalar çocukluğumuzda bize ödül olarak gösterildi. Bir başarı elde ettiğimizde bu besinlerle ödüllendirildik ve bu düşünce yetişkin bireyler olsak da zaman zaman bizleri ele geçirebiliyor. Stresli veya duygusal olarak sıkıntılı olduğumuz zamanlarda yağlı ve tatlı tatlara sahip olan fast food türü besinlere bu düşünceden dolayı yöneliyoruz.
PEKİ SİZLER HANGİ SAĞLIKSIZ BESİNLERİ TÜKETİYORSUNUZ?
instagram:dytbeyzakr
Dyt. Beyza KARABULUT