Hayata bakan penceremiz olarak tanımladığımız gözlerimiz, vücudumuzun farklı bölgelerindeki hastalıkların da en önemli habercisi olabiliyor. Meme kanserinden prostat kanserine, kan kanserinden akciğer kanserine kadar birçok hastalığın bulgularının göz muayeneleri sırasında tespit edilmesi hayati önem taşıyor.
Ülkemizde her yıl 170.000 yeni kanser vakası görülürken, bu hastalıklarla yaşamlarını sürdürenlerin sayısı ise her geçen gün artıyor. 400.000 civarında kanser hastasının görüldüğü ülkemizde Dünyagöz Etiler'den Prof. Dr. Samuray Tuncer, 4 Şubat Dünya Kanser Günü'nde hastalık konusunda toplumumuzun bilinçlendirilmesinin büyük önem taşıdığına ve erken teşhisin önemine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Samuray Tuncer, rutin göz muayenelerinin; şeker, yüksek tansiyon, bağışıklık sistemi rahatsızlıkları gibi farklı hastalıkların yanı sıra, kanser vakalarında da erken ve ilk teşhisin konulmasında büyük rol oynadığının altını çiziyor.
Erken teşhis için rutin göz ve göz dibi muayenesi
Gözlerimiz, günümüzün hastalığı olan kanserle ilgili büyük ipuçlarını içinde barındırıyor. Prof. Dr. Samuray Tuncer, göz dibinde birçok lezyon görülebildiğini, bu lezyonların sistemik bir kanserin parçası olabileceği gibi, başlı başına gözden kaynaklanan kötü huylu tümörler olabileceğini vurguluyor. Bu muayeneler sayesinde; miyop, hipermetrop ve şaşılık gibi basit rahatsızlıkların yanı sıra; bazen gözde melanom, bazen de akciğer, prostat, lenf, meme ve cilt kanseri gibi erken teşhisi önemli kanser türlerinin bulgularının da tespit edilebildiğini belirten Dr. Samuray Tuncer, herkese göz muayenelerini düzenli olarak yaptırmalarını tavsiye ediyor.
Göz parlamalarına dikkat!
Küçük yaştaki çocuk ve bebekler, göz problemlerini 7-8 yaşlarına kadar bildiremediklerinden dolayı, bu yaşlara kadar göz muayenelerinin ihmal edilmemesi büyük bir önem taşıyor. Özellikle bebeklerin gözbebeklerinde gözlemlenen beyaz parlamalar, retinoblastom isimli göz içi kanserinin habercisi olabiliyor. Bu rahatsızlığın %95'i 5 yaş öncesi çocuklara yapılan muayeneler sayesinde tespit edilirken, ana belirtileri göz bebeklerindeki beyaz parlama ve şaşılık olarak öne çıkıyor.
Yetişkinlerde en sık görülen göz içi kanseri: Koroid Melanomu
Yetişkinlerde en sık rastlanan tümör olan koroid melanomu, görme azlığı, gözde ışık çakmaları, siyah gölgeler ve eğri görme gibi belirtiler ile kendisini göstermesine rağmen, bu rahatsızlığa sahip hastaların üçte birinde hiçbir belirti gözlemlenemiyor. Prof. Dr. Samuray Tuncer, hastada herhangi bir şikayetin olmamasının, hastalığın farkına varılmasını rutin göz muayeneleri olmayan bir kişi için imkânsız hale getirdiği konusunda uyarıda bulunuyor.
Radyoaktif plak tedavisi sonuç veriyor
Göz içi tümörlerinin tedavisinde en gelişmiş ve altın standard teknoloji olan radyoaktif plak tedavisi, özellikle yetişkinlerde sıkça görülen koroid melanomunun tedavisinde uygulanıyor. Gözün en dışındaki sert beyaz tabaka olan skleraya dikişlerle uygulanan plakların etkinliği, operasyonu gerçekleştiren doktorun tecrübesiyle de doğru orantılı. Radyoaktif plak uygulaması, hastanın ihtiyaçlarına göre hazırlanırken, uygulamasında özel bilgisayar programları kullanılıyor.
Sınır, dil, din ve ırk tanımaksızın insanlığın günümüzdeki en büyük sorunlarından biri haline gelen kanser hastalıklarının üçte biri, yaşam tercihleri, sağlıklı bir hayat ve rutinleştirilmiş sağlık kontrolleri sayesinde önlenebiliyor.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!