Bahar mevsimi her ne kadar yenilenmenin simgesi olsa da, pek çok alerjik hastalığı da beraberinde getiriyor. Gözde kızarıklık, kaşıntı ve sulanma gibi şikayetlerin habercisi olan mevsimsel göz alerjisi de bunların başında geliyor. Erken teşhis edilmediğinde görme kaybıyla dahi sonuçlanabilen alerjik konjonktivit, göz sağlığı için ciddi riskler taşıyor. Daha çok mevsim geçişlerinde kendisini gösteren alerjik konjonktivit hakkında bilinmeyenleri anlatan Göz Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Opr. Dr. Şehvar Nefesoğlu, göz alerjileri ve tedavileri hakkında önemli uyarılarda bulundu.
İçimizi ısıtan bahar aylarına geçiş döneminde uyanan doğa, mucizelerinin yanında beklenmedik sorunları da beraberinde getirebiliyor. Özellikle gözlerde, çevreyle doğrudan temas etmesi sebebiyle alerjik hastalıklar gelişebildiği gibi çok da hızlı reaksiyon görülebiliyor. Bahar aylarının gelişiyle birlikte en sık rastlanılan göz hastalığı ise alerjik konjonktivit oluyor. Göz kapaklarının içini ve gözün beyaz kısmını saran zarda alerjiye bağlı olarak gelişen konjonktivit, gözlerde kaşınma, kızarıklık ve sulanma şikayetleri ile kendisini gösteriyor. Bunun yanı sıra konjonktival ödem, yanma hissi, sulu akıntı, göz kapaklarında şişkinlik ve ışığa karşı hassasiyet de görülebiliyor.
Bahar alerjisini gözden kaçırmayın!
Alerjik konjonktivit, bir grup hastalığı tanımlayan genel bir kavramdır. Dışarıdan gelen, özellikle toz ve polen gibi alerjenlerin, göz kapağın iç yüzeyi başta olmak üzere reaksiyona sebep olduğu bilinen alerji hücrelerini uyarması sonucu oluşur. Göz alerjisi görülen kişilerin vücutlarının diğer kısımlarında nezle, astım ve egzama gibi alerjik belirtiler de çoğu zaman kaçınılmaz olabilir.
Alerjik konjonktivit çeşitleri beş farklı gruba ayrılır:
Mevsimsel ve mevsimsel olmayan alerjik konjonktivit
Mevsimsel alerjik konjonktivit, en yaygın görülen göz alerjisi çeşididir. Hastalarda, havadaki bitki polenlerinin türüne bağlı olarak mevsim geçişlerinde; kaşıntı, kızarıklık, yanma ve gözde sulanma gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtilere, burun tıkanıklığı, hapşırma ve burun akıntısı eşlik edebilir.
Vernal keratokonjonktivit
Kaşıntı, ışığa hassasiyet, yabancı cisim hissi, yanma gibi belirtilerle ortaya çıkan vernal keratokonjonktivit, ciddi bir göz alerjisidir. Daha çok erkek çocuklarının etkilendiği, polenlerin, ultraviolenin etken olduğu hipersensitivite reaksiyonu veren bu alerji çeşidinde tedavi hayati önem taşır.
Atopik keratokonjonktivit
Genellikle yaşlı hastaları etkileyen atopik keratokonjonktivitin belirtileri vernal keratokonjonktivite benzer. Bu problem yıl boyunca ortaya çıkabilir. Şişkin göz kapakları, süperfisial korneal infiltratlara, süperfisial noktasal keratit ve ülserlere neden olan alerji türü tedavi edilmediği takdirde korneanın yaralanmasına sebep olabilir.
Dev papiller konjonktivit
Kontakt lens kullanımıyla ilişkili olarak gelişen dev papiller konjonktivit, iç göz kapağının üst tabakasında sıvı keselerinin veya papüllerin oluştuğu ciddi bir kontakt alerjik konjonktivit formu olarak karşımıza çıkar. Bulanık görüş, kaşıntı, şişkinlik gibi belirtilerle alarm veren bu alerji çeşidinin tedavisinde; lens bakım solüsyonunun değiştirilmesi, kontakt lens kullanımına ara verilmesi ve tek kullanımlık lenslere geçilmesi önerilir.
Pereniyal konjonktivit
Pereniyal alerjik konjonktivitte şikayetler tüm yıl boyunca devam eder ve mevsimsel değişiklik göstermez. Bu tipin nedeni genellikle ev tozu, akarlar ve ev hayvanları olur. Daha az şiddetli görülse de yıl boyunca gözlemlenebilir.
Alerjik konjonktivitler körlüğe sebep olabilir!
Tüm bu alerjik konjonktivitlerin tedavisinde benzerlik uygulamalar görülebilir. Alerjik konjonktivitlerin tedavisinde, alerjik etkenin ortadan kaldırılması ilk ve elzem müdahale yöntemidir. Tedavide soğuk pansuman, antihistaminikli göz damlaları, doktorun gözlemine ve tasarrufuna göre kullanılabilir. Daha etkili olan kortizonlu göz damlaları ise yine doktor kontrolünde uygulanmalıdır. Kontrolsüz, uzun süreli kortizonlu damla kullanımı, körlükle sonuçlanabilen göz tansiyonuna sebep olabilir. Bununla birlikte aşırı kaşıntı olduğunda soğuk suyla yüz ve göz çevresinin yıkanması yakınmaları azaltabilmektedir.
Pencerelerinizi kapalı tutun
Bahar aylarında bazı noktalara dikkat ederek konjonktivitlerin önüne geçmek mümkün olabiliyor. Bunların başında da bahar aylarında alerjiyi artıran ultraviyole ışınlardan korunmak geliyor. Güneşe fazla maruz kalındığında bu ışınlar gözlere ciddi zararlar verebiliyor. Bu nedenle gerek gün içinde gerekse gece uyurken pencereler mutlaka kapalı tutulmalı, gündüz dışarı çıkıldığında ulraviyole ışınlara karşı güneş gözlükleri kullanılmalıdır.
Klimalı ortamlarda bulunmayın
Isınan havalarla birlikte hava iklimlendirme cihazlarına olan rağbet de artacaktır. Fakat alerjik hastalığa sahip kişilerin klimalardan uzak durması gerekir. Çünkü klimaların içinde küf ve toz gibi akarlar birikir. Bu da alerji sorunlarının körüklenmesine yol açabilir.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
