Memorial Şişli Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Uz. Dyt. Merve Yüksek, içeriğinde bitkilerle sağlığa çok sayıda faydası bulunan boza ve tüketim koşulları hakkında bilgi verdi.
Gıdalardan alınan enerji ile vücut kendini korumaya alıyor
Boza, ilk ortaya çıkışı binlerce yıl öncesine dayanan geleneksel bir Türk içeceğidir. Darı irmiği, su ve şekerden üretilen bu içecek, genellikle kışın tercih edilir. İnsan vücudu havalar soğudukça metabolizmayı koruma altına almak ister. Enerji harcaması azalır ve gıdalardan alınan enerjiyle vücut ısısı korunmaya çalışılır. Ortaya çıkan bu enerji ihtiyacından dolayı, özellikle kışın yoğun karbonhidrat içerikli, yüksek kalorili, tatlı ve şekerli gıdalara düşkünlük artar.
Probiyotikten zengin bir kış içeceği
Boza, fermente bir üründür. Florasında pek çok laktik asit bakterisi bulunur. Bu mayalar ve laktik asit bakterileri probiyotik etki gösterirler. Probiyotikler bağırsaklarda bulunan canlı bakterilerdir. Bu faydalı bakteriler sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir, vücudun direnci artar. Hem kronik hem de mevsimsel hastalıklara karşı güçlü bir korunma kalkanı sağlanır. Probiyotiklerin kan şekeri, kolesterol ve hatta vücut ağırlığının dengede kalmasında da rolleri vardır. Laktik asit bakterileri sindirim sistemini korurlar. Mide yanması gibi şikayetleri önler, bağırsak fonksiyonlarını düzenler, hazmı kolaylaştırır, gaz şikayetlerinin ortadan kalkmasını sağlar, kabızlığı azaltır.
Toksik ve kanserojen maddelerle mücadele ediyor
Bozanın içerdiği bu faydalı bakteriler, tükettiğimiz gıdalarla vücudumuza giren toksik, alerjen ve kanserojen maddeleri yok eder. Boza oldukça besleyici ve enerji veren bir içecektir. Zengin bir karbonhidrat ve B vitamini içeriği vardır. Bu yüzden özellikle kilo almak isteyenler, büyüme çağında olan gençler, halsizlik çekenler, yüksek enerjili diyetle beslenmesi gerekenler ve ağır iş temposunda çalışanlara önerilebilir.
Hamileler ve emziren anneler güvenle tüketebilir
Boza, A, B grubu, E vitaminleri ve kalsiyum, demir, fosfor mineralleri bakımından zengindir. Bu zengin enerji ve vitamin içeriği dolayısıyla da sporcular, gebeler ve emziren anneler de tüketebilir. Zengin kalsiyum içeriği ile yetişkinlerde kemik erimesini önler. Yapılan bir araştırma darıdan yapılan bozanın anne sütünü arttırdığını kanıtlamıştır. Boza emziren annede hem prolaktin salgılanmasını sağlamakta, hem de yüksek kalsiyum içeriği ile süt miktarının artmasına katkıda bulunmaktadır. Bu sayede bebeğin kemik gelişimine de katkı sağlanmış olur. Dikkat edilmesi gereken önemli bir konu ise anne ve bebek için bozanın güvenilir ve hijyenik koşullarda üretilmiş olmalıdır.
1 çay bardağı boza ara öğün olarak tercih edilebilir
1 su bardağı boza ortalama 300 kaloridir. Göze oldukça masum görünse de 1 su bardağı boza neredeyse 2 kase sütlü tatlıyla eşdeğer enerji içerir. Bu yüzden fazla kilosu olanların veya zayıflama diyetinde olanların dikkat etmeleri gerekir. Haftada 1-2 defa, 1 çay bardağı boza ara öğün olarak tercih edilebilir. Boza genellikle tarçın veya leblebi ile tüketilir. Üzerine eklenen özellikle de taze çekilmiş toz tarçının kan şekerini düzenleyici etkisi vardır.
Boza bekledikçe ekşiyor
Boza, buzdolabı sıcaklığında 4-5 gün muhafaza edilebilir ancak fermantasyon bu süre boyunca da devam edeceği için her içimde tadının farklılaşacağı ve ekşiyeceği unutulmamalıdır. Ayrıca bu süreden daha fazla beklemiş bozanın tüketimi halinde besin zehirlenmesi yaşanabileceği için dikkatli olunmalıdır.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!