Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, boyun ağrısının teşhisi, tedavisi ve yapılan bilimsel araştırmalar hakkında şu bilgileri verdi:
"Boyun ağrısı ve tutukluk özellikle orta yaş ve masa başı çalışanlarda oldukça yaygın görülen bir rahatsızlıktır. Nüfusun yüzde 10 ile yüzde 15'ini etkileyen boyun ağrıları her ne kadar hayatı tehdit eden bir durum değilse de çok ciddi ağrı, fonksiyon ve çalışan kişilerde iş gücü kaybına yol açıyor.
STRESS BOYUN AĞRISI YAPIYOR
Bir çok hastalığın altında yatan stres boyun ağrılarının oluşmasında da ilk sırada yer alıyor. Yoğun stres altında çalışan kişiler, hamileler, ofis çalışanları, hareketsiz bir yaşama sahip kişiler ise boyun ağrılarından en çok şikâyet eden gruplar.
ALTINDA CİDDİ BİR RAHATSIZLIK YOKTUR
Şöyle bir gerçek var ki her boyun ağrısı boyun fıtığı ile ilişkili olmayabilir. Boyun ağrılarının çoğu mekanik kaynaklıdır yani altında ciddi bir rahatsızlık yoktur. Sorun, boyundaki kaslar ve eklemlerdeki problemlerdir. Özellikle yanlış oturma pozisyonu belinizin geriye doğru, boynunuzun ise öne doğru gitmesine neden olur. Bu da boyun ve ense bölgesine aşırı yük binmesine, kasların normalden daha fazla yüklenmesine yol açar. Saatlerce aşırı yük altında kalan kaslar bir süre sonra başınızı taşıyamaz hale gelir ve boynunuzun ağrıması kaçınılmaz olur.
MANUEL TERAPİYLE AĞRILAR YÜZDE 75 AZALDI
Bu yaygın rahatsızlığa karşı çok çeşitli tedavi yöntemleri uygulanıyor. Ancak bu tedavilerin etkinliği ve maliyeti konusundaki araştırma sayısı ise çok az. The British Medical Journal'da manuel tedavi, klasik fizik tedavi ve diğer tedavi yöntemlerinin maliyetlerinin karşılaştırıldığı çalışmada; boyun ağrısı olan 183 kişinin ilaç, muayene gibi direkt masraflar ve iş gücü kaybından doğan indirekt masraflar hesaplandı. Araştırma kapsamında hastalara fizyoterapistler tarafından omurga mobilizasyonu, manipülasyon ve egzersiz tedavisini içeren Manuel Terapi uygulandı. Sıcaklık uygulamaları ve evde yapılması için egzersizler verildi. İki hafta sonra tekrar kontrole çağırıldı. 26 hafta sonra manuel tedavi grubunda diğer gruplara göre önemli oranda iyileşme sağlandı. Örneğin, yedinci haftada manuel tedavi grubunda ağrının azalması yüzde 68, klasik fizik tedavide yüzde 51, ilaç tedavisinde ise yüzde 36 olarak gerçekleşti.
Çalışmanın sonunda manuel tedavi grubunda maliyetin diğer gruplara göre 3'te 1 oranında daha az olduğu gözlendi. Maliyetteki en büyük etken ise iş gücü kaybı. Manuel tedavi grubundaki herkes tedavi süresince işe devam etti ve başka tedavi yöntemleri aramadı. Klasik fizik tedavi grubunda ve diğer tedavi grubundakiler ise tedavi süresince başka tedavi yöntemleri aradı. Hatta birçoğu manuel tedavi aldı.
EN ETKİLİ VE EN HIZLI ÇÖZÜM
2013 yılında yapılan ve The Journal of Orthopaedic & Sports Physical Therapy (JOSPT) (Ortopedik ve Spor Fizik Tedavi Dergisi)'nde yayınlanan başka bir çalışmaya göre ise, mekanik boyun ağrısında en etkili ve en hızlı çözümün manuel terapi ve egzersiz ikilisinin olduğu bulundu. Boyun ağrısı olan 64 kişinin katıldığı çalışmada kişiler iki gruba ayrıldı. Bir haftalık tedavinin ardından manuel terapi ve egzersiz gurubunda yer alanların ağrıları yüzde 75 azaldı. Yüzde 70'inde ise günlük yaşam aktivitelerinde belirgin iyileşme olduğu kaydedildi.
'BİRKAÇ GÜNE GEÇER' DİYEREK İHMAL ETMEYİN
'Birkaç güne geçer' denilerek pek fazla önemsenmeyen boyun ağrıları aslında birer uyarı niteliğindedir. Uzun süreli boyun ağrısı çeken, sık boyun tutulması yaşayan kişiler geleceğin boyun düzleşmesi veya boyun fıtığı adaylarıdır. Ağrıya ilk sebep olan aşırı yüklenme uzun süre devam ettiğinde omurgada geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabilir. Meydana gelen bu hasar sadece boyunda değil, sırt, bel hatta kalça bölgesine kadar yayılır ve çok daha ciddi problemlerin oluşmasına yol açabilir. Bu nedenle boynunuza uzman ellerden manuel bir dokunuşu çok görmeyin..."
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!