Soğuk havalarda ev ve iş yerlerinin ısıtılmasıyla, iç mekanlarda var olan nem miktarı belirgin biçimde azalıyor. Özellikle denize uzak, karasal iklimin hakim olduğu yerlerde yaşayanlar, bu değişimi daha yakından hissediyor. Ortamlarda azalan nem miktarının göz kuruluğundaki en önemli etkenlerden biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Emrah Altıparmak, gözlerimizdeki kuruluğun batma, yanma, kaşıntı, bulanık görme gibi şikayetlerle ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
Bilgisayar başında çalışmak tetikliyor
Göz kuruluğu şikayetleri, özellikle mesleği gereği gün boyu bilgisayar başındaki çalışanlarda daha sık görülüyor. Bu kişilerin işlerine konsantre olurken, gözlerini ortalama 4-5 kez daha az kırptıklarına değinen Prof. Dr. Emrah Altıparmak, bu nedenle gözlerde batma, yanma, kaşıntı gibi şikayetlerin bu kişilerde daha çok olabileceğine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Emrah Altıparmak, gün boyu bilgisayar başında ekrana bakarak çalışmak zorunda kalan kişilere şu önerilerde bulunuyor: "Bütün gün bilgisayar başında çalışan kişilerin 20 dakikada bir 20 saniye boyunca uzağa bakmaları gerekiyor. Bu sırada da ekrandan başka bir yere bakarak göz kırpmaları da gözlerin yararına oluyor."
Ortamı havalandırın ve nemlendirin
Göz kuruluğuyla ilgili şikayetlerin giderilmesinde kapalı ortamlarda yapılacak birkaç küçük değişiklik bile fark yaratıyor. Mümkün olduğunca ev ve iş yerlerinin havalandırılması ve ortamdaki nem miktarının artırılmasına yönelik tedbirler alınmasının yararlı olacağını belirten Prof. Dr. Emrah Altıparmak, nemlendirici aletler ya da kalorifer peteklerinin üzerine bir tas su konmasının bile ortamın nemlendirilmesinde etkili olacağını söylüyor. Eğer bunlar fayda etmezse, bir göz doktoruna görünmenin vaktinin geldiğini söyleyen Prof. Dr. Emrah Altıparmak, kuruluk şikayeti ile doktora başvuran hastalarda ilk başvurulan yöntemin suni gözyaşı damlaları olduğunu ifade ediyor. İlaç tercihinde ise hastaların muayene bulguları ve şikayetleri yol gösterici oluyor.
Karlı havalarda güneş gözlüğü şart!
Kış aylarına özgü ve gözlerimizi olumsuz etkileyen başka bir durum ise; özellikle kar yağışı ve karın yerde çok kaldığı bölgede yaşayanları ilgilendiriyor. Bilindiği üzere; kar örtüsü, var olan güneş ışınlarını bir ayna gibi yansıtarak, güneşin zararlı mor ötesi ışınlarının gözlerimize daha çok ulaşmasına neden oluyor. Prof. Dr. Emrah Altıparmak, "Bu nedenle karın yoğun olduğu bölgelerde, özellikle güneş ışınları da varsa, mutlaka güneş gözlüğü kullanılmalı. Böylece güneş ışınlarının hem kısa hem de uzun vadede zararlı etkilerinden korunmak mümkün" diyor.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!