Tüm hastalıkların başarıyla tedavi edilebilmesi için erken tanının şart olduğunu söyleyen Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Eralp Başer kadıların genç kızlıktan itibaren yaptırması gereken sağlık taramalarını, uyması gereken kuralları anlattı.
JİNEKOLOJİK ULTRASON YAPTIRMAK ERKEN TEŞHİSİ KOLAYLAŞTIRIR
Her yıl düzenli jinekolojik muayene yaptırılmalıdır. Muayenenin bir parçası olan ultrasonografi çok kolay ve zahmetsizdir, üstelik bu incelemeyi yaptırmak için de pek çok neden var. Bunlardan ilki ultrasonun tamamen zararsız bir inceleme olması. Ultrason dalgaları kesinlikle x-ışını içermiyor ve hiçbir zararı bulunmuyor. Bu tetkikle rahim ve yumurtalıklar ayrıntılı olarak incelenebiliyor. Rahim veya yumurtalıklarda kanser açısından şüpheli bir kitle tespit edilmesi halinde ileri incelemeler yapılıyor.
ADET SONRASI MEME KONTROLÜ YAPIN
Meme kanserinin erken tanı konulması durumunda başarılı şekilde tedavi edilebileceğini artık herkes biliyor. Erken tanıda sizin de rolünüz bulunuyor. Kendi vücudunuzu tanımanın çok önemli olduğunu unutmayın! Tek yapmanız gereken, her ay kendi kendine meme muayenesi! Bunun için, her ay adet başlangıcından itibaren yaklaşık 1 hafta sonra bu muayeneyi yapmalısınız. Birkaç sefer bu muayeneyi yaptığınız takdirde, normal meme dokunuzu tanıyacak, dolayısıyla yeni bir kitle oluşması halinde hemen fark edebilir hale geleceksiniz.
MAMOGRAFİ YA DA MEME ULTRASONU YAPTIRMAYI UNUTMAYIN
Meme kanserinin erken dönemde tespit edilebilmesi için en önemli silahlardan birisi de mamografi incelemesidir. Hiçbir şikayeti bulunmayan kadınlarda dahi, 40 yaşından itibaren düzenli olarak mamografi yaptırılması ile, meme kanserine bağlı ölüm riski belirgin olarak azaltılabiliyor. Mamografi incelemesi düşünüldüğü gibi zor da değil. Sağlığınıza zararı yok, kesinlikle ihmal edilmemeli. Genç kadınlarda ise, memede süt üreten dokuların yoğun olması nedeniyle mamografi yerine meme ultrasonu tercih ediliyor. Kendi kendine muayene, hekim muayenesi, mamografi ve meme ultrasonunu ihmal etmeyin.
PAP-SMEAR ve HPV TESTİYLE RAHİM AĞZI KANSERİNDEN KORUNUN
Rahim ağzı kanseri, cinsel yolla bulaşan bir virüs (HPV-Human papillomavirus) nedeniyle meydana geliyor. Erken dönemdeki rahim ağzı kanseri hiç belirti vermeyebiliyor. Dolayısı ile düzenli aralıklarla kontrollerden geçmek hayati önemi taşıyor. Rahim ağzı kanserine dönüşebilecek kanser öncüsü durumlar çok erken dönemde yakalanıp tedavi edilebiliyor. Bunun için kullanılan testler, rahim ağzı hücrelerin incelendiği pap-smear ve HPV-DNA testi. Çoğu sağlık kurumunda bu testler yaptırılabilir. Pap-smear testinin 21 yaşından itibaren, HPV-DNA testinin ise 30 yaşından itibaren yapılması öneriliyor.
GEBELİKTEN 3 AY ÖNCE DOKTORA GİDİN
Gebelik, kadınlar için hayatın en özel dönemlerinden biridir. Hem kadının kendisi hem de bebeğinin sağlığı için, gebelik planlanır planlanmaz, ideal olarak da 3 ay önce kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünden geçilmelidir. Bu muayenede doktor genel bir sağlık muayenesini takiben jinekolojik muayene yapacaktır. Bu sayede daha önceden var olduğu bilinmeyen bir hastalık tespit edilip tedavisi başlanabilir. Erken gebelikte yeni gelişmekte olan bebeğin sağlıklı büyüyebilmesi ve organlarının düzgün oluşması için folik asit başta olmak üzere çeşitli takviyelere ihtiyaç vardır. Bunların gebelik oluşmadan tamamlanması ile gebeliğin çok daha sağlıklı bir şekilde başlaması sağlanabilir.
MENOPOZDAKİ KEMİK ERİMESİNE KARŞI KEMİK ÖLÇÜMÜ YAPTIRIN
Menopoz döneminde, kemik erimesi riski belirgin olarak artıyor. Bunun önüne geçmek için doğru beslenme ve düzenli hareket alışkanlığı şart. Kalsiyumdan zengin içeriğe sahip süt ürünleri ve yeşil yapraklı sebzeler diyette bol miktarda bulunmalıdır. Belli aralıklarla yaptırılan kemik mineral dansitometri testi ile kemiklerin yoğunluğunu ölçtürmek mümkün. Kemik erimesi tedavi edilmez ve ilerlerse, en ufak darbede dahi kemik kırılması riski ile karşı karşıya kalınır. Bu nedenle, özellikle menopozdaki kadınların bu ölçümü yaptırmaları ve sonuçlarını doktorları ile paylaşmaları gereklidir.
YILDA BİR KEZ GENEL SAĞLIK MUAYENESİ YAPTIRIN
Herkesin olduğu gibi kadıların da yılda bir kez dahiliye muayenesi yaptırması gerekiyor. Herhangi bir şikayet olmasa da fizik muayenesi ve tetkikleri yapılmalıdır. Böbrek, karaciğer fonksiyon testleri, açlık kan şekeri, kolesterol ölçümleri, tiroit fonksiyon testleri, kan sayımı, tam idrar tahlili, istirahat EKG'si, akciğer filmi, karın organlarını değerlendirmek için batın ultrasonografisi önerilir. Kronik bir hastalık mevcutsa muayene ve tahlil sıkılığı artırılmalıdır.
HER YAŞTA MUTLAKA SPOR YAPIN
Çağımızda maalesef hareketsizlik çok yaygın bir durum. Özellikle masa başı işlerde çalışan kadınlarda kemik erimesi, kas-iskelet sistemi ağrıları, duruş bozuklukları gibi pek çok olumsuz durum ortaya çıkabiliyor. Bunların önüne geçmek için fırsat yaratmak ve haftada en azından 2-3 gün 30'ar dakikalık bir yürüyüş yapmak dahi sağlık için faydalı olacaktır.
VÜCUT KİTLE ENDEKSİNİZİ 30'UN ÜZERİNE ÇIKARMAYIN
Günümüzde en önemli sağlık sorunlarından birisi de şişmanlık yani diğer adıyla obezite. Kilonuzun, boyunuzun metre cinsinden değerinin karesine bölünmesi ile elde edilen sayıya Vücut Kitle İndeksi (VKİ) deniliyor. Bu değerin 30'un üzerinde olması, obezite lehine bir bulgu. Obezitenin yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, şeker hastalığı ve kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi pek çok hastalığa davetiye çıkardığı artık net olarak biliniyor. Eğer fazla kilonuz olduğunu düşünüyorsanız bugün bir adım atın. Doğru bir diyet ve uygun şekilde yapılan sporla bunu yapmanın aslında hiç de zor olmadığını göreceksiniz.