Obezite günümüzün en önemli sağlık sorunu. Son yirmi yıldır özellikle gelişmiş ülkelerde çok hızlı bir artış izleniyor.
Obezite yani aşırı kilonun kalp hastalığı, inme , yüksek tansiyon, şeker hastalığı , eklem hastalıkları ve diğer bazı kronik hastalıklara yol açtığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Ancak çok iyi bilinmeyen bir diğer risk de obezite ile artan kanser riski.
Aşırı kilo yemek borusu , meme (menopoz sonrası ) , rahim, kalın bağırsak ve rektum, böbrek, pankreas, tiroid, s afra kesesi riskinde belirgin artışa neden oluyor.
ABD de yapılan çalışmalar 2007 yılında erkeklerde 34.000 ( % 4 ) kadınlarda ise 50.500 ( % 7) kanser vakasının obeziteden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Obeziteye atfedilen kanser oranları organlar açısından değişmekle birlikte rahim iç yüzeyi ve yemek borusunda % 40 a kadar yükseliyor. 2030 yılı için yapılan öngörülerde ABD de obezitenin 500.000 kanser vakasına yol açacağını gösteriyor. Eğer her erişkin vücut kitle endeksinde % 1 azalmayı sağlarsa ki bu normal boylu bir erişkinde yaklaşık 1 kiloya denk ,bunun yılda 100.000 kanseri engelleyebileceği hesaplanıyor.
Dolayısı ile obezite; diğer tüm sorunların ve neden olduğu hastalıkların yanı sıra kanser riskinde neden olduğu artış nedeni ile de günümüzün en önemli sağlık sorunu.
Obezite neden kanser riskini artırıyor ?
Artmış yağ dokusu fazla miktarda östrojen üretiyor. Yüksek östrojenin özellikle meme ve rahim kanserinde artışa yol açtığı biliniyor.
Obez kişilerin kanında yüksek düzeyde insülin ve insüline benzer büyüme faktorü ¬1 ( IGF 1 ) bulunuyor. Bu durum halk arasında insülin direnci olarak biliniyor ve bunun bazı kanserlerin gelişiminin artırdığı düşünülüyor.
Yağ hücreleri adipokin adı verilen ve hücre büyümesini artıran yada engelleyen hormonlar üretiyor. Örneğin kilolularda yüksek olan Leptin hücre artışını uyarırken ,adiponektin hücre çoğalmasını engelliyor.
Yağ hücrelerinin diğer bazı büyüme düzenleyici faktörler ( mammalian target of rapamycin m TOR ve AMP activated protein kinase ) üzerinde etkili olduğu biliniyor.
Meme Kanser ve obezite bağlantısında ne biliniyor ?
Yapılan birçok çalışmada meme kanseri ve obezite arasında bağlantı olduğu gösterildi. Obezite özelikle menopoz sonrası görülen meme kanserinde artışa yol açıyor. Bu artışın yüksek düzey östrojene bağlı olduğu düşünülüyor. Menopoz sonrası yumurtalıklar hormon üretmeyi kestiğinde kadın vücudunda en önemli östrojen kaynağı yağ dokusu oluyor. Obez kadınlarda yağ dokusu fazlalığı östrojen düzeyinin de yüksek kalmasına yol açıyor.Böylelikle östrojene duyarlı tümörler tetikleniyor
Meme kanseri ve Endometrium ( rahim iç yüzeyi ) bağlantısında ne biliniyor ?
Aşırı kilolu kadınlarda endometrium kanseri, menopoza bağlı olmaksızın dört kat fazla görülüyor. Çalışmalar özellikle menopoz sonrası ilaç kullanmayan ve kilo artışı gösteren kadınların riskine işaret ediyor. Bu artmış risk için net bir neden ortaya konmazken olası mekanizmalar olarak diyabet, aşırı östrojen ve azalmış hareket düzeyi öne çıkıyor.
Yemek Borusu Banseri ve Obezite
Kilolu ve obez kişilerde ösofageal adenokarsinom olarak adlandırılan kanser türü normal kilolu insanlara göre iki kat daha fazla görülüyor. Bu artışta ise en çok suçlanan obezite ile reflüde görülen artış. Kronik reflü yemek borusu hücrelerinde hasara yol açıp uzun dönemde hücresel değişime yol açıyor. Bu durumda yaklaşık 150 kat kanser riski artışına neden olduğundan obezitede reflü artışına bağlı olduğu düşünülen bir yemek borusu kanseri riski söz konusu (Barrett ösofagus)
Kalın Barğısak Kanser i ve Obezite
Özellikle erkeklerde kilo artışı barsak kanser riskini belirgin artırıyor. Bu durumda aşırı kilonun vücutta dağılımı da önemli. Göbek etrafında kilo artışı olarak tanımlanan abdominal obezite en yüksek riski oluşturuyor.Barsak kanseri riskinin artışı ile ilgili öngörülen mekanizmalardan en önemlisi insülin ve insüline bağlı büyüme faktörlerinin bağırsak kanserini tetikleyebileceği.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!