Başlıca sebepleri ağır kaldırma, zorlama, kazalar, uzun süre ayakta kalma ya da oturmaya bağlı olarak geliştiği bilinen fıtığı stresin de tetikleyebiliyor.
Dr. Sinan Akkurt, “Fiziksel stres kadar ruhsal stres de fıtık oluşumunu kolaylaştırıyor. Yorgun kaslar etraflarındaki iskeleti iyi tutamıyor ve sonuçta da kıkırdak doku yerinden çıkınca sinire baskı yapmaya başlıyor. Stresli kişilerin ağrı eşiği düşük olduğundan ağrılar daha dayanılmaz hale geliyor.” dedi.
Akkurt, özellikle aşırı hassas, mükemmeliyetçi, tedirgin, endişeli, yoğun çalışan, gelecek kaygısı duyan ve içe dönük kişilerin risk taşıdığını kaydederken, “Mutlu olduğunuz anları düşünün. Sevmek için kucakladığınız bir çocuğu ya da hayvanı mesela. Ya da tatilde top oynadığınız, hoplayıp zıpladığınız anları. Bu anlarda değil de daha çok istemediğiniz bir işi yaparken ağrılar, tutulmalar oluşur. Bu bize stresin etkisini gösteriyor.” dedi.
Yalnızca fıtık değil, toplumumuzda neredeyse her iki kişiden birinde görülen bel, boyun ve sırt ağrılarının da çoğu kez strese bağlı olarak geliştiğine dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, “Stres yönetimi öğrenilebilir. Bu konudaki kitapları okuyun, eğitimlere katılın, stresi yönetebilmek için mutlaka çabalayın.” diye konuştu. “Gergin insanlar gergin kaslar demektir. Eğer stresle başa çıkmada başarılı olamıyorsanız, en azından üzgün / sıkıntılı olduğunuz durumlarda yapmanız gereken işleri ertelemeyi deneyebilir, sakinleşene dek dinlenebilirsiniz. Hayır demeyi hepimiz öğrenmeliyiz.” diyen Dr. Sinan Akkurt, sanılanın aksine fıtığın yüzme ya da başka bir spor yaparak, kilo vererek ya da ilaç tedavisi uygulayarak tedavi edilemediğini, kendi haline bırakarak düzelmesinin beklenemeyeceğini belirtti. Kilo vermenin ancak iskeletin taşıdığı yükü hafifletmeye, yüzmenin de benzer şekilde suyun kaldırma kuvvetinden yararlanarak vücudu dinlendirmeye yaradığını söyleyen Dr. Akkurt, “Kilo kontrolu, yüzme faydalıdır, ancak fıtığı yok etmez.” dedi.
Sadece ağrının ilaçla baskılanabileceğini, bunun yanında uyuşma varsa fizik tedavi ile rahatlama sağlanabileceğini dile getiren Dr. Akkurt, daha ağır durumlarda çoğunlukla ameliyat önerildiğini, tüm bunlarla birlikte biorezonans tedavisinden de destek alınabileceğini kaydetti. Dr. Akkurt, “Fıtıklı dokuya uygulanan frekans terapileri ile omurilikteki basıyı kaldırmayı amaçlıyoruz. Ameliyat ve fizik tedavideki amaç da budur. Öte yandan travma, yani ağrı olan her yerde ödem vardır; lenf sistemiyle ödemin azalmasını sağlayacak bir tedavi uyguladığımızda ağrı da ortadan kalkabiliyor...” dedi.
Dr. Sinan Akkurt bel, boyun ve sırt ağrılarına ve fıtık oluşumlarına karşı alınabilecek basit ama etkili olabilecek 10 önerisini şöyle sıraladı:
1- Stresle mücadele için kendinize hedefler koyun; kitaplar okuyun, seminerlere katılın ya da danışmanlık alın.
2- Egzersiz yapın. Hareketsiz bir yaşamdan kesinlikle uzak durun.
3- Çantanızı hafifletin. Tek omuzlu çantalardansa sırt çantası tercih edin.
4- Cüzdanınızı arka cebinizde taşımayın, cüzdan arka cebinizdeyken araç kullanmayın, uzun süre oturmayın.
5- En az 2 cm.lik, en çok 5 cm.lik yükseklikte tabanı olan ortopedik ayakkabıları tercih edin.
6- Tam ortopedik yatak ve boyun destekli yastık kullanın.
7- Dik durun. Dik oturun. Dik yürüyün.
8- İş yeri bilgisayarınızı göz hizanızda kullanın, eğilmeyin. Ayaklarınızın altına hafif bir yükselti koyun.
9- Islak saçla sokağa çıkmayın ve yatmayın.
10- Ağır yük taşımaktan ve ani hareketlerden kaçının.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!