Soğuk havaların baş gösterdiği şu günlerde tepeden tırnağa cilt bakımı yapılması gerektiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Sadiye Kuş “kış bakımı”na dair önemli ipuçlarını paylaşıyor.
Yaz aylarının sona ermesiyle güneşin altında geçen günlerin kazandırdığı canlı bronz tenler, yavaş yavaş rengini kaybetmeye, donuk bir hale gelmeye başlıyor. Çünkü hayat kaynağı ışığın bu kez olumsuz etkileri ortaya çıkıyor. Yazın olumsuz etkilerine maruz kalan cildimize zamanında müdahale edemediğimizde ise cildin genç kalmasını sağlayan elastin ve kollajen proteini zarar görüyor. Ve cilt hızla yaşlanarak, üzerinde gözle görülür lekelenmeler ortaya çıkıyor. Dr. Sadiye Kuş, tam da bu noktada yaz mevsiminin olumsuz etkilerini üzerimizden atmak için önemli bilgiler paylaşıyor.
Gençliğinize güvenmeyin
“Şimdi gencim, sonra kendimi korurum, yaşasın güneş” diyenler yanılıyor. Yaş ne olursa olsun cildi korumanın ve özenli bakımın uzun vadede geç yaşlanmayı sağlayacağını vurgulayan Dr. Kuş, “Yaşla beraber hücre döngüsünün yavaşlamasıyla cildimizde ince çizgiler oluşur ve kollajen her yıl %1 oranında azalır. Eğer erken yaşlarda olumsuz etkenlere karşı önlem almazsak, önlem alan bir kişiye göre cildimiz bunları daha fazla ve yaşımıza göre daha erken yaşar” diyor.
Cildinizi nemlendirmeyi ihmal etmeyin
Yaz boyunca tahriş olan cildinizi iyileştirmek ve kışa daha sağlıklı hazırlamak için cildinizi kurutmayan ve köpürmeyen krem formunda bir yüz yıkama ürünü kullanmak gerekiyor. Hafif asid karakterde, nemlendirici özelliği olan bir tonik tercih etmemiz gerektiğini belirten Dr. Kuş, yaz sonunda cildi ölü hücrelerden arındırmak, ışıltılı bir görünüme kavuşmasını sağlamak için, cildin doğal dengesini bozmayacak, pH dengeli eksfolye edici bir ajanla nazikçe haftada 1-2 gün peeling yapmayı öneriyor. Öte yandan, gece yatmadan önce nemlendirici maske uygulamak ve SPF15 olan bir güneş koruyucuyu da kış boyu günde birkaç kez tekrarlayarak kullanmak gerekiyor.
Su içmek cildinize de sağlık katıyor
Günlük hayatımızda yapacağımız ve değiştirebileceğimiz küçük ve basit alışkanlıklar sayesinde de cildimizi korumak mümkün. Günde 8 bardak su içmek cildimizin daha sağlıklı olmasını sağlıyor. Yediklerimize de dikkat etmemiz gerektiğini belirten Dr. Kuş, antioksidan içeriği zengin, basit karbonhidratlı yiyecekler tüketmemizi öneriyor. Omega 3’ün cildimiz üzerinde oldukça olumlu etkileri olduğunu belirten Dr. Kuş, yağlı balıklar ve ceviz tüketiminin dışında doktora danışarak omega-3 takviyesi almamızın da altını çiziyor.
Daha genç ve sağlıklı bir cilt için klinik destek
Cildinize yapacağınız dışarıdan veya içeriden önlemler dışında alanında profesyonel bir kliniğin desteğiyle uygulayacağınız PRP, mezolift, dermapen ve BBL ile yazın tüm olumsuz etkilerinden birkaç seansla arınmak mümkün oluyor. Özellikle PRP, mezolift, dermapen üçlüsünün cildi zedelemeyen dost yöntemler olduğunu belirten Dr. Kuş, hasta açısından çok rahatsızlık verici olmadığı için hassas ciltlerde de uygulanabildiğini söylüyor.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!