Çağın vebası olarak tanımlanan kanser kimi zaman çocukları da buluyor. İsmiyle korkutsa da gelişen tedavi olanaklarıyla başarı oranının yüzde 85’lere yükseldiği bilinen çocuk kanserleri bu yönüyle hasta ve hasta yakınlarına umut veriyor.
Buna karşın sabır ve dayanıklılık gerektiren bu tedavinin zor bir süreç olduğunu ve sürecin sonunda pek çok çiftin boşandıkları gerçeğiyle sık karşılaştıklarını söyleyen Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’nın (KAÇUV) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı ve Çocuk Hematoloji – Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İnci Yıldız, bu durumun nedenlerini anlatıyor.
Kabullenin!
Çocuklarında kanser olduğunu öğrenmek anne – babaya tam anlamıyla bir şok duygusu yaşatıyor. Aile böyle bir tanıdan şüphelense bile çocuklarına bu hastalığı kondurmak istemiyor. Prof. Dr. Yıldız, “Tanıyı öğrenen aile fertlerinin bir psikologdan destek alması ve bu zor günleri daha kolay atlatmaya çalışmaları en doğrusudur” diyor.
Kanser tedavisinin, özellikle çocuklarda iki yıla kadar uzayan, uzun, zahmetli ve çok büyük bölümü hastanede geçen bir süreç olduğunun unutulmaması gerekiyor.
Anneler bu süreci çoğunlukla hasta çocukları ile hastanede kalarak, babalarsa evde tek başlarına geçiriyor. Bu durum babaları hem hasta çocuklarından hem de eşlerinden uzak bırakıyor.
Bunun yanında maddi sıkıntılarla boğuşmak da sürecin zorlaşmasına yol açıyor ve ebeveynler arasında gerginliklere neden oluyor. Sıkıntılı süreç, çocuk hastaneden çıktıktan sonra da devam ediyor.
Anne bocalıyor
Tedavi sürecinde anneye gereğinden çok bağlanan çocuk hiçbir koşulda ondan ayrılmak istemiyor.
Çocuğun bu düşünce yapısı annenin kendini baskı altında hissetmesine neden olmakla birlikte bu duygular içinde bocalayan kadın çocuğunu kendisinden başka kimsenin koruyamayacağı düşüncesine kapılıyor. Bu nedenle çocuklarının hastalığıyla mücadele sürecinde anne – babanın birbirlerine zaman ayırmaları ve ara sıra da olsa hasta çocuklarını yakınlarına bırakıp, sürdürdükleri aile yaşantısının gereklerini yerine getirmeleri öneriliyor.
Prof. Dr. İnci Yıldız, birbirine çok bağlı anne ve babaların bile süreç sona erdikten sonra sıklıkla boşandıkları gerçeğine dikkat çekiyor.
Ailelere tavsiyeler
Psikolog Halil Yıldız ise çocuğu kansere yakalanan ailelere şu önerilerde bulunuyor:
- Öncelikle her iki bireyin de çocuklarının hasta olduğu gerçeğini kabul etmeleri gerekiyor. Bu hastalıkta tedavi sürecinin uzun olduğunu bilmeleri, kendilerini stresli ve sıkıntılı bir sürece hazırlamaları, stres halinin tahammül düzeylerini düşürüp tartışmalara neden olabileceğini unutmamaları büyük önem taşıyor.
- Hastalığın kabulünün ardından aynı amaç için çaba harcamak gerekiyor. Ebeveynlerden birinin hastalığı kabullenmeyerek hasta olan çocukla ilgilenmemesi önemli olumsuzluklara yol açıyor.
- Ailede değişimlere neden olacağı için uzmandan bilgi alınmasında yarar var.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!