Goldie Hawn ve Kurt Russell’ın başrollerini paylaştığı Overboard, çoğu kadının favori ilk on filminden birisi olmayı başarmıştır. Sebebi ise Hawn’un yatına koyduğu mekanik ayakkabı dolabı olmalı. Seyretmeyenler için kısaca anlatırsak: Hawn’un karakteri gayet zengin, herkese kötü davranan, tekneden düşen, hafızasını kaybeden, sonra düzelen ve ayakkabılarına kavuştuktan sonra sonsuza dek mutlu yaşayan bir kadın… O bir klasik.
Gelecekteki ayakkabı bağımlılarının hafızasına yer eden bir başka sahne de MTV’de Mariah Carey’nin evindeki ayakkabı odasını görmesidir, ya da Carrie’nin bir ev peşinatıyla aynı rakamı bir ayakkabıya verdiğini fark ettiği Sex and the City bölümüdür. Göz kamaştıran ayakkabılar cazibe, dişilik ve yüksek moda ayakkabı dükkanlarına girmenizi sağlayacak özel bir grubun üyeliğini kazandırır. Tabi bu denli bütçeyi ayakkabılara ayırmak, gerçek hayatta filmlerdeki kadar sevimli olmuyor.
Kaçıncı ayakkabı fazla ayakkabıdır? Bu banka hesabınızdaki sıfırlara(ayrıca kredi kartınızın limitine) bağlıdır ve diğer alışkanlıklarınızdan hangilerini gözden çıkarabileceğinize; mesela akşam yemeği? Taşlı bir çift Jimmy Choo düşünün ya da yuvarlak burunlu Azzedine Alaia platformlarını; bunlara vereceğiniz para ile Paris’te(Paris diyince de eminim aklınıza orda karşılaşacağınız ayakkabılar gelecek ama) unutulmaz bir gece geçirebilirsiniz. Güzel bir otel, kahvaltı ve yatak hatta belki bir masaj. Ya da daha genel ve önemli bir ihtiyaç, kiranızı ödeyebilirsiniz. Gözünüz dönmüş bir şekilde beğendiğiniz o ayakkabıları almak ve hala bir stüdyoda oturmak da kendi tercihiniz olacaktır elbette.
Ayakkabı bağımlılarını eleştirmiyoruz ama görüp beğendiğiniz her ayakkabıyı en azından o an hemen almaya kalkışmamanızı önerebiliriz. Çoğu ayakkabının modası uzun soluklu olduğu gibi, sezonluk olanların da bir süre sonra tekrar prim yapacağının garantisi moda tarihinde yatıyor. Öyleyse, akıllıca davranıp indirim sezonlarını beklemek sizi çok zorlamamalı.. Beğendiğiniz ayakkabıları daha ucuza alabileceğiniz gibi, gündelik hayatınızın kalitesini düşürecek ani harcamalardan da kaçınmış olursunuz.
Elbette filmdeki gibi yarın sabah birden size söylenmeyen miktarlarda nakit içeren banka hesapları ve bir yatta hala doldurulması gereken bir iki rafı kalmış ayakkabı dolabınız olduğunu hatırlarsanız; hepsini unutun ve duşunuzu alıp alışverişe koşun!