Sağlıklı bir evlilikte çiftlerin ortalama haftada iki kez cinsel ilişkiye girdikleri düşünülüyor. Bu durumda seks olmadan evliliği sürdürenlerin durumu sağlıklı mı?
Elbette sekssiz yaşanan evlilik örnekleri var. Ama psikiyatristlerin bir kısmı bunun pek doğal bir durum olmadığını, bir kısmı ise seks olmadan aynı çatı altında yaşamanın adının evlilik olmayacağı görüşünü savunuyor. Belki de ilerleyen yaşlarda sekssiz bir evlilik kabul edilebiliyor ama orta yaşlarda seksi reddetmek doğal karşılanmıyor.
Sekssiz evlilikler
Bir evlilik düşünün… Neredeyse son beş yılı hiç seks olmadan geçmiş. Ya kadın ya da erkek sevişme fikrinden nefret ettiği için hayatlarına aynı çatı altında sekssiz devam etmeye başlamışlar. Ortada çocuklar, dışarıdan bakıldığında mutlu bir yuva görüntüsü var. Peki, bu çift gerçekten mutlu mu dersiniz?
Konuya bir de şu açıdan bakalım: Uzun süren ve yine dışarıdan bakıldığında iyi giden bir evlilik… Bu defa seks de var. Ama bu seks kadın için hiçbir anlam ifade etmiyor, hiçbir tat vermiyor. Görünürde seks var ama aslında kadın için yok! Kadın hiçbir zaman seks yapmaya istek duymuyor ve eşini mutlu etmek ya da evliliğin sürdürülmesi için bir gereklilik olarak düşündüğünden sürdürüyor ‘ruhsuz’ bedensel sevişmeleri.
Bir başka sekssiz evlilik türü de, seks olduğu halde orgazmın olmadığı evlilik. Hayatında hiç orgazm duygusunu tatmamış kadınları düşünün! Bu kadınlar için evlilik içinde seks yaşanıyor gibi görünse de sizce gerçek seks mi bu?
Cinsellik şart!
Prof. Dr. Arif Verimli, bedensel, sosyal, hukuksal ve psikolojik bir bütünlük olan evliliğin bu dört ayağının olması durumunda huzurlu bir evlilikten söz edilebileceğini söylüyor. Yani bu fikre göre evlilik bir sosyal güvenlik kuruluşu olarak korunma amaçlı kullanılmadığı sürece bu dört işlevi de yerine getirmeli. Prof. Dr. Verimli, “Cinsellik, evlilik için esastır, şarttır” diyor.
Her tür evlilik mümkün
Doç. Dr. Armağan Samancı ise “Her türlü evlilik mümkün. Çünkü her evlilik parmak izi gibi birbirinden farklı” dese de tam olarak “Sekssiz evlilik mümkün” demiyor. Bazı çiftlerin cinselliği evliliğin ön planına, bazılarının ise geri planına koyduğunu belirterek, evlilikte seksin hangi durumlarda sorun yaratacağını şöyle anlatıyor:
“Cinsellik evlilikte ön plandayken ve bireyler mutlularken, hayatlarındaki diğer önceliklerden dolayı gittikçe seks ikinci plana düşmeye başlıyorsa, kişiler de bunu bir seçim olarak kabul ediyorsa problem olmayabilir. Ancak cinsellik evliliğin başlangıcından beri yoksa ya da çok az yaşanıyorsa, 30’lu yaşlara gelindiğinde eşlerden biri bunun eksikliğini hissetmeye başlıyor.”
Ayrılık ya da aldatma
İşte bu noktada duygusal yoksunluk da söz konusuysa ya ayrılık ya da başka ilişkilerde teselli arayışı kaçınılmaz oluyor. Orta yaşlarda, ki cinselliğin en yoğun yaşanması gerektiği yaşlarda, eşlerden biri cinsellikten kaçıyorsa, normal bir evlilik sürdürmek kolay değil. Bu durumda duygusal hırpalanmalar da yaşanıyor ve bitmez sanılan sevgiler bitme noktasına gelerek çifti birbirinden uzaklaştırabiliyor.
Seksten kaçan erkek
Biz her ne kadar cinselliği yoğun yaşayan tarafın erkek olduğunu düşünsek de pek çok evlilikte seksten kaçan taraf erkek olabiliyor. Yetiştirilme tarzı açısından baskı altında kalmış, içe kapanık, sosyal fobisi olan erkeklerde cinsel kaçınganlık, kapanma ve kaçma belirtileri görülebiliyor.
6 aydır sevişme yoksa…
Her evlilikte belli sürelerde sevişme sıklıkları azalabilir. Ancak burada önemli olan bu sürenin ne kadar uzun sürdüğü. Psikolog Övül Mengüloğul, “Evlilikte altı aydan uzun bir süre sekssiz geçiyorsa, mutlaka doktora başvurmak gerekir. Ancak bu süre bazı uzmanlarca iki aya kadar çekilebilir” diyor.
Kadın neden seksten uzaklaşır?
Erkekte sertleşme ya da erken boşalma sorunu olması, kadın hiç orgazm yaşayamadığından, sevişme eylemi, zamanla kadın için anlamsızlaşıyor ve isteksizlik başlayabiliyor. Ya da kadında vajinusmus hastalığı, cinsellik esnasında ağrı duyma gibi sorunlar olabiliyor.
Erkek neden seksten uzaklaşır?
Erkekte kolesterol yüksekliği, şeker gibi hastalıklar nedeniyle sertleşme sorunu olabileceği gibi, testosteron seviyesinin düşmesi nedeniyle de cinsel isteksizlik görülebiliyor. Bu durumda erkek, bir üroloğa gittiğinde altta yatan organik neden olup olmadığı araştırılıyor önce. Eğer bir organik neden yoksa, eşiyle aralarında psikolojik ya da fizyolojik uyum olup olmadığına bakılıyor. Unutmamak gerekiyor ki birlikte seksten konuşabilen, fantezilerini paylaşabilen, birlikte seks filmi seyredebilen çiftlerde cinselliğin ölmesi pek kolay görülmüyor.
Cinsel uyum sorunu
Erkek, kadın cinselliği konusunda bilgilendirilmemişse, cinselliği kadını düşünmeden yaşıyorsa, bir süre sonra cinsellik, kadın için sadece evliliği sürdürmek adına devam eden bir eylem haline geliyor. Bu durumda erkeğin kadını uyarmayı, tatmin etmeyi, orgazma ulaştırmayı başarması; kadının da kendi cinselliğini tanıması, cinselliği reddetmesini sağlayan organik bir sorunu varsa bunu dile getirmesi gerekiyor. Her iki bireyde de organik sorun olmadığı halde seks olmadan evlilik sürüyorsa, bu durumda ortada kişisel ya da cinsel uyum sorunu olduğu düşünülmeli ve sorunu çözmek için psikiyatriye başvurulmalı.
Kaynak: pudra . com