Gebelik bulantısı birçok anne adayının şikayetçi olduğu bir konudur. Özellikle sabah saatlerinde daha yoğun hissedilen bulantı ve kusmaların şiddeti de kişiden kişiye değişim gösterir. Ayrıca çoğul gebelik durumlarında, önceden araç tutması gibi rahatsızlığı olanlar, anne ve kız kardeşlerinde gebelik kusması öyküsü olanlar ve migren hastalarında bulantı ve kusmalar daha yoğun olarak görülür.
Sizin için anne adaylarının en önemli şikayeti olan mide bulantısı konusunu araştırdık.
Mide bulantısı hamileliğin hangi dönemlerinde olur?
Mide bulantısı ve kusmalar genelde ilk adet gecikmesinden birkaç gün sonra başlar. Bulantının şiddeti git gide artar ve gebeliğin 8. haftasında fazlasıyla hissedilir. Daha sonraki haftalarda yavaş yavaş azalmaya başlayan bulantı ve kusmalar 14. hafta civarında son bulur. Tabi bu bulantıların süreci de aynı şiddeti gibi kişiden kişiye değişim göstermektedir; biz burada sadece genelleme bir süreçten bahsediyoruz.
Mide bulantısını azaltmak için ne yapmalı?
*Uyaranlardan kesinlikle uzak durulmalı. Bu herhangi bir yiyecek de olabilir, sigara veya bir koku da…
*Az ve sık bir beslenme tarzı benimsenmeli.
*Geceleri başucunuzda mutlaka birkaç bisküvi koyun. Bu bisküvileri sabah saatlerinde yavaş ve sindirerek yemek için kendinize bol vakit ayırın.
*Sabah ayağa kalmadan önce 20 - 30 dakika dinlenin.
*Yağlı, aşırı baharatlı, asitli yemekler yemeyin. Az yağlı yiyecekler tüketmeye gayret gösterin.
*Sıvı alımı çok önemli… Bol bol sıvı madde için
*Bol bol dinlenin. Diğer bir anne adayı ile konuşmak, stresinizi hissedebileceğiniz oranda azaltabilir.
*Ayrıca mutlaka doktorun uygun gördüğü dozda B6 vitamini, bulantı önleyici ve mide asidini azaltıcı ilaç tedavileri de uygulanabiliyor. Ama dediğimiz gibi doktor gözetiminde olması şart!
Aşırı kusmalara dikkat!
Op. Dr. Meltem Eğilmez, Anne Olunca Anladım’a yaptığı açıklamada bulantı ve kusmaların aşırı olduğunda vücutta doku ve hücre içi suyunun azalmasına yol açacak bir boyuta erişebileceğini ve bu durumun tüm sistemleri ciddi şekilde olumsuz etkileyen, hastane koşullarında tedavi gerektiren ciddi bir gebelik komplikasyonu haline dönüşebileceğini açıklamış. Vücuttaki tüm sistemlerin çalışmasında sıvı ve elektrolit dengeleri çok önemli rol oynar. Tüm kasların düzenli kasılmaları, kalbin çalışması, iç organ fonksiyonlarının sürdürülmesinde sıvı - elektrolit dengesi esas olup, aşırı gebelik kusması zamanında müdahale edilmediği takdirde çok ağır sonuçlara yol açabilecek bir hastalık durumudur.
Aşırı kilo kaybı, kan potasyum düzeyinin azalması, karaciğer fonksiyonlarında bozulma ve kan ph'ının alkaliye kaymasına kadar yol açabilen ağır hiperemesis gravidarum tablosu gebeliklerin yaklaşık binde ikisinde görülür. Hiperemesis gravidarum tespit edildiğinde, hasta hemen hastaneye yatırılarak tedaviye başlanır. Ağızdan beslenme tamamen kesilerek kan biokimyası ve elektrolit düzeylerindeki dengesizlikler değişik serum kombinasyonları ile düzeltilmeye çalışılır. Bu arada merkezi sinir sistemi üzerinde etkili güçlü kusma engelleyici ilaçlar ile sıvı kaybının engellenmesine çalışılır. Kardioloji, iç hastalıkları, gastroenteroloji ve psikiyatriden hastanın yönlendirilmesinde yardım alınır.
Bu arada aşırı kusmaya yol açabilecek diğer sistemleri ilgilendiren hastalıkların da incelenmesi gerekir. Bunlar arasında en sık rastlananlar peptik ülser, safra kesesi taşı ya da kolesistit, pankreatit, piyelonefrit ve hipertiroidi sayılabilir. Hastanın şikayetleri tamamen ortadan kalkıp ağızdan beslenmeye başlanmadan ve kilo kaybı durmadan hastaneden taburcu etmemek gerekir. Genellikle yoğun bir tedavi protokolü ile ortadan tamamen kalkan ve gebeliğin devamında bebek üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi görülmeyen hiperemesis gravidarum, çok nadir vakalarda anne hayatını kurtarmak için gebeliğin sonlandırılmasını gerektirecek kadar ciddi boyutlarda ortaya çıkabilir.
Kaynak: pudra. com