Milliyet Cadde'de yer alan Psikolog Dr. Başak Demiriz’in psikoterapi diyaloglarından oluşan yazılarını çok severek takip ettiğimizi okuyucularımız bilir! Bu sefer de Demiriz'in hayatı ertelemeyle ilgili yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Danışan: Erkek arkadaşım geçen hafta evlenme teklif etti. Önce çok sevindim, çünkü onu çok seviyorum. Ama sonra içimi bir korku sardı. Acaba benim için doğru insan mı? Ömür boyu mutlu olabilir miyiz? Ya ilerde anlaşamazsak? Bunun gibi yüzlerce soru aklıma geliyor. Etrafımda o kadar çok boşanan var ki...
Dr. Başak: Evlilik arifesindeki tüm insanlar gibi sizin de bu soruları sormanız, kaygılanmanız çok normal. Bunların cevabını beraber bulmaya çalışabiliriz. Önce ilişkiniz hakkında birkaç soru sormak istiyorum. Ne kadar zamandır tanıyorsunuz birbirinizi?
Danışan: Yaklaşık üç ay oldu.
Dr. Başak: Onu tam olarak tanıdığınızı söyleyebilir misiniz?
Danışan: Ona aşık olduğumu söyleyebilirim ama tam olarak tanıdığımı söyleyemem. Daha üç ay oldu tanışalı. Tanımaya devam ediyorum diyebilirim.
Dr. Başak: Evlenmek için gün kararlaştırdınız mı?
Danışan: Hayır ama o 1-2 ay içinde evlenmek istiyor. Belki de bu nedenle biraz tedirginim. Sanki her şey çok çabuk gelişiyor.
Dr. Başak: Haklısınız. Tam olarak tanımadığınızı düşününce evlilik fikri korkutucu gelebilir.
Danışan: Bir yandan da çok iyi bir insan olduğunu biliyorum. Hem çok yakışıklı, hem çok iyi bir işi var, iyi bir ailesi var, iyi bir eğitimi var. Yani her şey aslında mükemmel. İlişkimiz de çok iyi gidiyor. “Bana biraz zaman ver” diyerek onu kırmaktan korkuyorum.
Dr. Başak: Öyleyse biraz baskı hissediyorsunuz.
Danışan: Galiba öyle. Hem ondan baskı hissediyorum, hem arkadaşlarımdan hem de ailemden. Ben de çok genç değilim. “Bir daha böyle biriyle nerede karşılaşacaksın” diyor etrafımdakiler.
Dr. Başak: Etraftan böylesine baskı hissederken, ne istediğinize odaklanmak ve kafanızdaki sorulara cevap bulmak çok kolay olmayabilir. Bu da tedirginlik yaşamanıza neden olur. Tedirginliğinizi azaltmak için tümüyle objektif olduğunuza, evlilik resminin tümüne baktığınıza, kararınızı verirken kendi duygu ve düşüncelerinize öncelik verdiğinize emin olmanız gerekir.
Danışan: Aşıkken objektif olmanın zor olduğunu tahmin edersiniz.
Dr. Başak: Bu nedenle size bazı sorular soracağım ve bunları kendi başınızayken sakin kafayla cevaplamanızı isteyeceğim. Cevaplarınızı sonra beraber okuyabiliriz. İlk sorum: Neden evlenmek istiyorsunuz? Bu sorunun cevabı çok kişiseldir, bu nedenle tek bir doğru cevap olamaz ama size yanlış nedenlerden örnek verebilirim.
Danışan: Neden evlenmek istediğime dair fikirlerim var ama insan nasıl yanlış nedenden evlenir bir fikrim yok doğrusu.
Dr. Başak: “Ailemin baskısından kurtulmak için evleniyorum,” “Çok parası olduğu için evleniyorum,” “Hamile olduğum için evleniyorum,” “Ondan ayrılırsam pişman olmaktan, daha iyisini bulamamaktan korkuyorum,” “Kendisine bakmaya aciz olduğu için evleniyorum,” “Çocuk doğurma yaşım geldiği için evleniyorum” gibi nedenler çok sağlıklı değil.
Danışan: Neyse ki benim nedenlerim bunlara benzemiyor, benimkiler daha romantik.
Dr. Başak: Şimdi bir de birbirinize sormanız gereken bazı sorulardan bahsetmek istiyorum. Bu soruları da yine ayrı ayrı cevaplamanız ve sonra birbirinize okumanız yararlı olabilir. Ne kadar dürüst cevaplarsanız, ilişkiniz o kadar sağlam olur. Ben size bazı örnekler vereceğim ama siz bunları istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Amaç birbirinizi daha iyi tanımak:
1. Birbirimizin ailesi hakkında ne düşünüyoruz? Aile içinde anlaşamadığımız veya anlaşmak konusunda kaygılarımızın olduğu kişiler var mı?
2. Neden benimle evlenmek istiyorsun? Hangi huylarımı beğeniyorsun, hangilerini beğenmiyorsun?
3. Benim doğru insan olduğumu nereden biliyorsun?
4. Çocuk sahibi olmak konusunda ne düşünüyorsun? Kaç çocuklu bir aile olmayı hayal ediyorsun?
5. Hangi semtte, şehirde yaşamak istiyorsun?
6. Aile içi finansı nasıl idare etmeyi planlıyorsun? Tasarruf, harcama, yatırım konularında ne düşünüyorsun?
7. Ev işlerinde nasıl bir iş bölümü hayal ediyorsun?
Danışan: İnanın bunların hiçbirini konuşmadık. Bunları konuşursak aşkın büyüsü kaybolacak gibi geliyor. Yani sanki insan aşık olunca bunların hepsi hallolurmuş gibi düşünmek istiyor.
Dr. Başak: İşin gerçeğinin bu olmadığını maalesef biliyoruz. “Evlilik resminin tümüne bakmak” derken bunu kastediyordum. Aşk, hayranlık, sevgi, çekim evlilik için önemli faktörler ama bunun yanında iki insanın beraber yaşamaya başladıktan sonra uzun yıllar uyum içinde olabilmesi için yukarıdaki konularda da ortak noktalar bulması veya en azından ortak noktada buluşabileceğine dair inancının olması gerekir. Karşınızdakini iyice tanımadan, objektif olarak kişiliği hakkında fikir edinmeden orta noktada buluşup buluşamayacağınızı da kestirmeniz güç olabilir.
Danışan: Haklısınız, ben de tam kestiremiyorum galiba. Yani şimdi her şey toz pembe olduğundan her konuyu çözebilirmişiz gibi geliyor ama bir yandan da devamlı onun kişiliği hakkında, geleceğe dair hayalleri hakkında ipuçları toplamaya çalışıyorum.
Dr. Başak: Anlaşılıyor ki evlenme kararını almadan önce veya evlenmeden önce biraz daha zamana ihtiyacınız var. En azından, onu iyice tanıdığınıza emin olana kadar. Onunla değişik ortamlarda, değişik aktiviteler yaptıkça kişiliği, düşünceleri, tercihleri konusunda daha fazla fikir edinirsiniz.
Erkek arkadaşınız ‘doğru kişi’ mi?
Bu arada çeşitli kaynaklardan derlediğim bir listeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Sevgilinizin ‘doğru kişi’ olup olmadığını araştırırken bu listeye göz atmanızı tavsiye ederim. Bu kaynaklar, aşağıdaki özelliklere sahip erkeklerle evlenmenin iyi fikir olmadığını söylüyor.
*“Seni seviyorum” demeyi beceremeyen,
*Arkadaşı olmayan,
*Fiziksel çekim hissetmediğiniz,
*Yaptığı hareketlerde sorumluluğu üstlenmeyen ve sürekli etrafındakileri suçlayan,
*Bir işte tutunamayan,
*Onun yanındayken kendinizi kötü hissetmenize neden olan
*Özür dilemeyi bilmeyen,
*'Ana kuzusu’ olan,
*Duygusal veya fiziksel olarak hain olan, sizi istismar eden,
*Arkadaşlarının yanında sizi azarlayan,
*Toplum içinde sıcak davranıp, yalnızken uzak duran,
*Hatalarınıza odaklanıp, iyi taraflarınızı, başarılarınızı, çabalarınızı görmeyen,
*Daha önce evlenmiş ve çocuğu varsa, çocuğuna nafaka ödemeyen,
*Toplum içinde sizi devamlı düzelten,
*Eski sevgilileri ile görüşmekte ısrarlı olan,
*Evinde beslediği hayvanlara kötü davranan,
*Alkol, kumar gibi alışkanlıklarından kurtulmaya çaba göstermeyen,
*Satıcılara, garsonlara, hizmet aldığı kişilere kaba davranan, küçümseyen,
*Annesi ile anlaşamadığınız,
*Çocuklarınıza iyi baba olamayacağını düşündüğünüz,
*Güvenmediğiniz,
*Size güvenmeyen, kıskançlığını kontrol edemeyen,
*Sık sık yalanlarını yakaladığınız,
*Yanlış davranışları yüzünden ailenize ve arkadaşlarınıza onun adına hep mazeretler uydurmak zorunda kaldığınız,
*Bağışlamayı beceremeyen ve hatalarınızı devamlı başınıza kakan,
*Size aşırı bağımlı olan,
*Bencil ve cimri olan,
*Ailenizi küçümseyen,
*Toplum içinde beraber görünmekten utandığınız.
*Size saygı duymayan ve sizin saygı duymadığınız.
Kaynak:pudra. com
