Hepimizin hayallerinden biri mükemmel ve kusursuz bir ilişkiye sahip olmak ve bunu sürdürebilmek. Ünlü psikolog, yazar ve sosyal bilimci David Niven, son kitabı 'The 100 Smile Secrets of Great Relationships'te (İnsan İlişkilerinin 100 Sırrı) mükemmel bir ilişkiye ulaşmanın sırlarını açıklamış. İşte Niven’in sırlarından birkaçı:
Kıyaslama Yapmayın
Nicen mutlu bir ilişkiye sahip olmanın yollarından birinin kıyaslamadan kaçınma olduğunu söylüyor. Unutmayın ki hayatımızı başkalarınınkiyle kıyaslamak hiçbir şeyi değiştirmez. Ancak kendi hayatımız ile ilgili nasıl düşündüğümüzü değiştirir. Nitekim bir arkadaşımızı mükemmel bir ilişkinin keyfini sürerken gördüğümüzde kendi ilişkimizi sorgulamaya başlıyoruz. Sorunlar yasarken gördüğümüzde de kendi ilişkimizin daha iyi olduğunu düşünüyoruz. İşte ilişkide bunları yapmamak gerekiyor.
Peri Masallarına Aldanmayın
Yazara göre her ne kadar hikayelerde okuduğumuz büyük aşkları yaşamayı beklemesek de, içten içe bunun hayalini kurarız. Niven'a göre yapmamız gereken hayalini kurduğumuz büyüyü partnerimize karşı duyduğunuz sevgide görmek ve masallarda yaşanan şeylerin beklentisi içine girmemek.
Ortak İlgi Alanı Oluşturun
Günümüzün çoğunu kariyer peşinde koşmak ve gündelik görevlerimizi yerine getirmekle geçiriyoruz. Bu da kişilerin ilişkilerinde ortak ilgi alanları bulmaya çalışmalarını son derece önemli kılıyor. Çünkü ortak ilgi alanları partnerler arasında pozitif ve keyifli bir iletişimin oluşmasını destekler.
Zihninizi Okumasını Beklemeyin
Yazar “Üzücü bir durumda olduğunuzda partnerinizin sıkıntınızı kendiliğinden anlamasını beklemeyin” diyor. Unutmayın, karşı taraf zihninizi okuyamaz. Çoğunlukla partnerimize duygularımızı anlatmadan, bizi yalnız bırakmakla itham ediyoruz. Halbuki yapmamız gereken, partnerimize hissettiklerimizi anlatmak.
Aceleye Gerek Yok
Kişilerin evlenmeye ve çocuk doğurmaya karar verdiği yaş dilimi her on yılda bir artıyormuş. Yazara göre bu durumun maddi baskılar ve bağımsızlık ilan etmek gibi pek çok nedeni var. Niven’a göre acele etmeye gerek yok; çünkü ilişkiler birinci gelenin ödüllendirildiği birer yarış değil. Kitapta yer alan araştırma, geç yaşta evlenmenin ne hayat, ne de yaşanan ilişki üzerinde negatif etkisi olmadığı kanıtlanıyor.
Mizah Duygunuzu Geliştirin
Yazara göre bir ilişkide iyi bir mizah anlayışına sahip olmanın ortalama bir günü daha eğlenceli kılmaya ve kötü bir günün yükünü azaltmaya faydası oluyor. Yazar; bu mizah anlayışının pozitif bir yönü olması gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü negatif espriler sadece tansiyonu artırır.
Açık Olmak Şart
Bir ilişkinin mutlu ya da mutsuz olduğunu düşünün. Partnerlerin birbirleri ile nasıl iletişim sağladıkları çok önemli. Yazara göre sağlıklı bir ilişki içerisindeki çiftler, iyi ya da kötü her ne yasıyorlarsa bunu partnerleri ile paylaşıyor.
Onunla Arkadaş Olun
Biriyle yıllar boyu süren bir araba yolculuğuna çıkacağınızı farz edin! Bu sürede bu kişiye son derece yakın olacaksınız. Dolayısıyla söz konusu kişinin aynı zamanda arkadaşınız olmasını da istersiniz. İlişkiyi sürdüren geçici heyecan ya da zevklerden çok arkadaşlık, karşılıklı saygı, hayranlık ve ilgi olacaktır. Uzun vadeli ilişkiler gelişimlerini ve hayatta kalmalarını sağlam bir arkadaşlık temeline borçludur.
Mutluluğu Önce Kendinizde Arayın
İnsanlar, sevgi dolu ilişkilere ihtiyaç duyar. Ancak çoğumuz bir ilişkinin bizi tamamlayacağına, hayatımızdaki boşlukları dolduracağına inanırız! Halbuki gerçekte kim olduğunuzla ilgili olarak mutlu değilseniz, bir ilişki bu durumu değiştirmeyecektir! Bu, sağlıklı bir ilişki sürdürmenizi de zorlaştıracaktır!
Sorgulamayı Bırakın
Çoğumuz birlikte olduğumuz kişinin geçmişini merak ederiz; özellikle de ciddi olan ilişkilerini. Uzun vadede endişe ve kıyaslama gergin bir ortam yaratacaktır. Siz, birlikte olduğunuz kişinin geçmişteki partnerleri ile bir yarışma içerisinde değilsiniz. Bunu unutmayın.
Çevrenizdekilerin Fikirlerine Bağlı Olmayın
Önemli bir karar vermemiz gerektiğinde genellikle ikinci bir görüş alırız. Niven, bu eğilimi kesinlikle desteklemiyor. İki kişinin oluşturduğu dünyayı, aradaki iletişim ya da elektriğin seyrini üçüncü kişilerin asla çözümleyemeyeceğini vurguluyor ve ilginç saptamalarda bulunuyor: "Birincisi; hiç kimse sizin gerçekten neye ihtiyaç duyduğunuzu ve neye değer verdiğinizi sizden iyi değerlendiremez. İkincisi insanlar başkalarının ilişkileri konusunda kendi ilişkilerine nazaran daha olumsuzdur. Kısacası akıl danıştığınız kişiler, ilişkinizdeki negatif yönleri görmeye pozitif yönleri görmekten daha meyillidir."
Acılarınızı Unutmalısınız
Kırıldınız ve sonra sizden özür diledi. Çok acı çektiniz, ama karşı tarafı affetmeye karar verdiniz. Ancak içinizdeki acı hemen ortadan kaybolmuyor ve hissettiğiniz bu acının travmasını içinizde taşıyorsunuz. Ama bu acıyı geride bırakabilmeyi öğrenmelisiniz. Çünkü acıyı içinizde tutmanız, yaranın taze kalmasına neden olur.
Mükemmeli Aramayı Bırakın
Günümüzde mutsuz birlikteliklerin belki de en büyük nedeni; 'Daha mükemmelini yaşayabilirim' düşüncesinden kaynaklanıyor. Sağlıklı ve tatmin edici ilişki daima mevcuttur ya da yaratılabilir! 'Mükemmel ilişki' diye bir kavram asla var olmamıştır. Bu nedenle; her konuda sizinle hemfikir olan ya da her an sizi mutlu edebilecek biri ile karşılaşmayı ısrarla beklemek yerine; sizi en fazla tatmin eden ilişkiyi yeşertmeyi denemelisiniz.
Hürriyet Trendy haberinden derlenmiştir.